Emek

SES: Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz

KESK’e bağlı SES Dünya Kız Çocukları Günü’nde düzenlediği basın toplantısında Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde hamile bırakılan çocuk sayısının 158 olduğunu, 2016’da ise bin 260 çocuğun hamile bırakıldığını hatırlatarak, “Bu tabloyu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Çocuklarımızı bu karanlığa teslim etmeyeceğiz” dedi.

H. Merkezi: KESK bağlı SES Genel Merkez binasında 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde düzenlenen basın toplantısında bugün yaşanılan tablonun kız çocuklarının hayatlarına ilişkin olumlulukların yer aldığı bir tablo olmadığının altını çizen SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, “Bugün konuşmak zorunda kaldığımız tablo, çocuklara yönelik istismarı önlemekten uzak, çocukların korunmasının temel olarak belirlenmediği, siyasi hedef ve ihtiyaçların çocukların yaşamlarına ve geleceklerine tercih edildiği, muhafazakar politikalar ve uygulamaların eşitsizliği ve istismarı artırdığı, çocukların korunmasına ilişkin oluşturulması gereken sistemde ileriye değil geriye doğru yol aldığımız bir tablo” ifadelerini kullandı.

“Hamile çocuk sayısı 115 değil 158”

İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne cinsel istismara maruz bırakılarak hamile kalan 115 çocuğun başvurusu ve sonrası devam eden süreçte Sağlık Bakanlığı’nın konuya ilişkin hazırladığı soruşturma raporu sonucundan öğrendikleri bilgileri paylaşan Erden, şu ifadelere yer verdi: “Hastanede o zamanın haberlerine konu olan 5 aylık sürede kayıt altına alınan hamile çocuk sayısı 115 değil, 158’dir. Çocukların 37’si 15 yaş altındadır. 158 çocuktan 34’ü için adli birimlere bildirimde bulunulmuş, 124 çocuk için ise herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Soruşturma neticesinde Sağlık çalışanlarının bazıları ve o dönemin hastane yöneticileri çeşitli cezalar aldılar.” Erden, valiliğin soruşturmaya izin vermemesini eleştirerek, “Bu durumda soruşturma izni verilmemesi ile ilgili bir işlem yapılacak mıdır? Bundan sonra benzer durumlar olmaması için Sağlık Bakanlığı nasıl önlemler almayı planlamaktadır?” diye sordu.

“Uzman ile ilgili tüm cezai işlemler geri alınmalı”

Konuyu ortaya çıkaran sosyal hizmet uzmanı hakkında başlatılan incelemeye ilişkin konuşan Erden, “Uzmana cezai işlem uygulanmasına neden olanlar, uzman üzerinde mobbinge varacak bir baskı oluşturanlar hakkında derhal işlem yapılmalıdır. Sosyal hizmet uzmanı ile ilgili yapılan tüm cezai işlemler geri alınmalı, uzmanın kendi talebi halinde eski görev yerine döndürülmeli ve baskılardan uzak çalışabileceği bir çalışma ortamı sağlanmalıdır. Uzmana bu süre içerisinde yaşatılan itibarsızlaştırmanın ve baskı uygulamalarının telafi edilmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.

“Rakamların soğukluğu ardında çocukların istismar edilen hayatları var”

Erden, Sağlık Bakanlığı’nın Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi ile ilgili soruşturma raporu sonucunu paylaşarak, “Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde 2016 yılında 1260 çocuğun hamileliği tespit edilmiş, bu çocukların 64’ü 15 yaş altında. Evet, yanlış duymadınız sadece bir hastanede bir yıl içerisinde 1260 çocuk hamileliği tespit edilmiş” ifadelerini kullandı. Bu rakamların basına düşmesinin ardından sorumluların konuşmadığının altını çizen Erden, “Rakamlar soğuktur; rakamların soğukluğu ardında ise çocukların istismar edilen hayatları, ortadan kaldırılan hakları, çocukların gelecekleri, özlemleri, korkuları vardır. Burada söz konusu her rakam bir candır, istismara uğramış, kendi çocukken gebe bırakılmış çocuklar, onların yaşamları vardır. Bakanlığın raporunda ortaya çıkan bu tablo, çocuk cinsel istismarında çok vahim ve çok korkunç bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu ne yazık ki göstermektedir” şeklinde konuştu.

Erden çocuk istismarının artmasına yönelik AKP’nin icraatlarını ise şöyle sıraladı:

– 2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliğiyle ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasının serbest bırakılması,

– 2013 yılında evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesini,

– 2015 yılında Anayasa Mahkemesi, resmi nikâh kıymadan dini nikâh kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini ortadan kaldırmasını

– Anayasa Mahkemesi tarafından “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi”ni, 2016 Kasım ayında çocuk istismarcılarının evlilik yoluyla cezasız bırakılmasını öngören bir önerge AKP hükümeti eliyle Meclise getirilmesini,

– 2017 Mayıs ayında çocuk istismarının önlenmesi için hazırlanan ve hadım cezasının gündeme geldiği araştırma önergesi

– Her vesile ile çocuk yaşta evliliğin aklanması, kız çocuklarının istismar edilmesinin “inançla, gelenekle” açıklanarak meşrulaştırılması

– “Bir kereden bir şey olmaz” denerek Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan istismarda çocuklara değil vakfa siper olunması

– Diyanet İşleri Başkanlığı’ nın “9 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” açıklaması

Çocukların istismardan korunacağı bir sistem için alarma geçilmeli”

18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olarak kabul edilmesi ve tüm hukuki düzenlemelerin buna uygun hale getirilmesi gerektiğini belirten Erden, “Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere, çocuğun cinsel istismarının ortadan kaldırılması için acil olarak harekete geçilmeli; çocukların korunması öncelik olarak alınarak, çocukların istismardan korunacağı bir sistem için alarma geçilmeli, kapsayıcı politikalar oluşturulmalıdır” diye konuştu.

“Tasarı tamamen geri çekilmeli”

Erden, “Çocuk istismarına ilişkin hazırlanan ve çocukların cinsel istismarı suçuna ilişkin değişiklikler öngören ve daha önce Meclise gelen ancak geri çekilen yasa tasarısı istismarı önlemekten uzaktır; istismarı daha da derinleştirecek düzenlemeler içermektedir” diyerek, bu tasarının tamamen geri çekilmesini istedi.

“Bu tabloyu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz”

Erden, son olarak şunları söyledi: “Bu tabloyu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Çocuklarımızı bu karanlığa teslim etmeyeceğiz. Bizler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak bu alanda mücadele eden kadın örgütleriyle, çocuk örgütleriyle birlikte çocuklarımızın barış içinde, özgürce çocukluklarını yaşayabilecekleri, çocuk olabilecekleri, her türlü istismardan korunacakları, çocuğun üstün yararının her şeyden önde tutulacağı, temel haklara ayrımsız-eşit ulaşabilecekleri bir dünya için kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu