H.Merkezi: Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebi ile başlattığı, cezaevlerine ve yurt dışına da yayılan açlık grevi eylemlerine HDP’li vekiller de katıldı. HDP Diyarbakır il binasında başlatılan açlık grevi sürerken dün, Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç ile HDP’li A. Halik Kurt ve Yusuf Ataş da “Direniş başarıya ulaşacaktır. Yaşasın Leyla’nın direnişi, zindan direnişi. Yaşasın direniş” diyerek açlık grevine başladıklarını duyurdu. Yapılan açıklamanın ardından HDP İl binası polislerce abluka altına alındıktan sonra akşam saatlerinde baskın yapıldı. Baskında, Tayip ve Murat polisler tarafından şiddete maruz bırakıldı. HDP il binasına yapılan polis saldırısına ilişkin HDP Van İl Örgütü, il binasında basın açıklması düzenleyerek tepki gösterdi. Basın açıklamasına, HDP Van İl Eş Başkanı Yadişen Karabulak, Demokratik Bölgeler Partisi (BBP) Van İl Eş Başkanı Ayla Tarhan, DTK temscileri, TJA Aktivistleri, Barış Anneleri ve halk katıldı.
‘Milletvekilleri, linç edildi’
Basın açıklamasında konuşan HDP İl Yöneticisi Nesibe Akdağ, dün akşam gerçekleşen polis baskınını anlatarak, “Bütün ikazlarımıza rağmen, yasal siyasal bir kurum olan partimizi her gün elinizi kolunuzu sallayarak gelip basılması hukuksuzluktur ve bu kabul edilemez. Halkımızın seçtiği milletvekilleri dün akşam linç edildi. İl binamıza silahlarla, kar maskeliler ve robocoplar girerek bir vahşeti uyguladı” dedi.
Açlık grevi eylemlerinin temel amacının demokratik bir Türkiye için hayata geçirildiğini belirten Nesibe, “Açlık grevi eylemlerine karşı ayrımcılığı körükleyen, kutuplaştıran Türkiye’yi kamplara, bölgelere ayıran bir anlayışın saldırılarıyla karşı karşıyayız. Sayın Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımızın talepleri bizim taleplerimizdir. Bu taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz “ ifadelerini kullandı.
‘Saldıralar hedef gösteren açıklamalardan bağımsız değildir’
Açlık grevi direnişlerine karşı gerçekleşen gayrı hukuki tutumu kabul etmediklerini ifade eden Nesibe, yaşanan hukuksuzlukların Kürt halkın karşı yapılan derin bir düşmanlık olarak tanımladı. Nesibe konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Amed’te son olarak partimize, halkımıza ve milletvekillerimize yönelik gerçekleşen saldırılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef gösteren açıklamalarından bağımsız değildir. 31 Mart seçimlerinde kaybedeceğini gören AKP’nin bu son saldırıları da kamuoyunun vicdanında mahkum etmekten kurtarmayacaktır.
AKP hükümetine çağrımız bu saldırılara ve tecride son vermesidir. Tecride son verilmesi de Türkiye halklarının yararına olacaktır. Tüm halkımıza ve demokratik kamuoyuna çağrımız vekillerini, iradelerini yalnız bırakmamalarıdır, dayanışma içinde olalım. Son olarak, antidemokratik uygulamaları şiddetle kınadığımızı bir kez daha belirtiyoruz.
Basın açıklaması “Biji berxwedena zindanan” sloganları ile son buldu.
