Yaptığı toplu katliamlarla yetinmeyen, kana doymayan DAİŞ, bu kez “başkası” ile birlikte olduğu iddia edilen bir kadını vahşi bir şekilde infaz etti, elindeki Afgan rehineleri ise bomba ile patlatarak katletti. Bu görüntüler aynı anda tüm dünyada yayımlandı. Bu görüntülerin ardından dünya halklarının DAİŞ’e dönük korkusu kadar nefreti ve öfkesi de artmış oldu.
DAİŞ’e dönük bu öfke ve nefret sonuna kadar meşru! Peki aslında DAİŞ’ten geri kalmayan devletlerin katliamları? Elbette bizler açısından ona dönük öfke ve nefret de en az DAİŞ’e duyulan kadar meşru, en az DAİŞ’e duyulan kadar sahici! Bahsini ettiğimiz devletlerin başında DAİŞ’in Ortadoğu’daki karargahı olma görevini üstlenen TC devleti geliyor elbette. TC devletinin dümeni elinde olan AKP’nin son dönem infazları, gerilla ve infaz edilen sivillerin cenazelerine yaklaşımları tek başına DAİŞ’in elindeki rehinlere dönük vahşi öldürme yöntemlerinden geri kalmamaktadır.
Suruç, Zergelê, Silopi’nin ardından bu kez infazların adresi Ağrı-Diyadin ve Amed-Bağlar oldu. Özel Harekat Timleri Diyadin’de fırın çalışanı iki çocuğu, Orhan Aslan ve Emrah Aydemir ve bir kişiyi daha tarayarak katletti. Ardından özel harekatçılar çocuklara terörist kıyafeti giydirmeye çalıştı.
Bu katliamın hemen ardından Ağrı Valiliği, “şehirde 3 teröristin çıkan çatışmada öldürüldüğünü” açıkladı; İHA, DHA, AA ve bilumum burjuva medya çocukları “terörist” ilan etmekten çekinmedi. Tıpkı 21 Kasım 2004’te Merdîn Qoser’de (Kızıltepe) 13 kurşunla katledilen ve yanına silah bırakılmaya çalışılan 12 yaşındaki Uğur Kaymaz gibi… Tıpkı 14 Ekim 1995’te yine Merdîn’de TC askeri tarafından öldürülen ve yanına kalaşnikof konularak “çatışmada öldürülen PKK’li” olarak kayıtlara geçirilen, pembe eşofmanlarıyla hafızalara kazınan 13 yaşındaki Fatma Erken gibi…
DAİŞ çetelerinden aşağı kalmayan özel harekatçı katiller Diyadin’den sonra Amed-Bağlar’da bir kişiyi infaz ettiler. Gece yarısı Bağlar’a giren ve sokakları gaza boğan özel harekatçılar, kapısının önüne çıkan 3 çocuk babası Fahrettin Budak’ı gaz dumanları içerisinde katlettiler. Gerekçe yine hazırdı: “O da teröristti”!
DAİŞ ile ortak yanlarını anlata anlata bitiremeyeceğimiz TC devletinin infaz için bu kez adresi Tel Abyad’dan Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan sınırı geçmek isteyenlerdi. Devletin emriyle yaklaşık 40 kişinin olduğu aracı tarayan TC askerinin bu saldırısı sonucunda 2 kadın ve vücuduna 10 kurşun isabet eden 15 yaşındaki Mihemed Hesen Bunyamîn yaşamını yitirdi. Yaralıların bir kısmı Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken bir kısmı da Kobanê’deki Emel Hastanesi’ne götürüldü. Sormadan söyleyelim: Ölen çocuk da kadınlar da “teröristti”!
Biz “kalleş ve gancık” değiliz ama siz…
“Çözüm sürecini buzdolabına kaldıranlar”ın pervasız ve faşist yüzleri söz konusu direnişçilerin cenazeleri olduğunda daha net bir şekilde açığa çıkıyor. Hala sınır kapısında 20 YPG’linin cenazeleri 3 haftayı aşkın bir süredir tutulurken, ülke içinde gerçekleştirilen eylemlerde yaşamlarını yitiren gerillaların cenazeleri parçalanarak tanınmaz hale getiriliyor. Bunlardan biri İstanbul-Sultanbeyli’de Fatih Karakolu’na saldırı düzenlenen saldırıda şehit düşen HPG’li Erdal Yıldız (Erdal Nuda)’nın cenazesi…
Yine geçtiğimiz günlerde Adana’da Pozantı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne saldırı düzenleyen HPG’lilerin cenazeleri sivil faşistler tarafından yakılmak istenmişti. Devlet eliyle örgütlenen ve körüklenen bu ırkçı saldırı, cenazelerin ailelerine teslim edilmesinin ardından da devam etti. Burada şehit düşenlerden HPG’li Ali Baybariz’in Antakya-Dörtyol’a defnedilmesine izin vermeyen belediye başkanı Yaşar Toksoy, sosyal medya hesabından “Yiğitliği ile bilinen, Dörtyol’da bizler var oldukça ‘Kalleşlerin ve Gancıkların’ gömülmesine ve benzeri durumlara müsaade etmeyeceğiz” şeklinde bir paylaşım yapma alçaklığını gösterdi.
DAİŞ’e, DAİŞ’in “ustası” AKP ve TC devletine ve onlarla işbirliği içinde olan tüm emperyalistlerle onların yerli uşaklarına denebilecek tek şey var: Elinizi onurlu direnişçilerin cenazelerinden çekin! Burası onuru, ekmeği, kimliği, ülkesi için direnenlerin ve savaşanların ülkesi oldukça sizin gibi katil ve tecavüzcüler sürüsüne müsaade etmeyeceğiz!
