DünyaGüncel

ATİK: Egemenlerin savaşı yıkımdır; yıkıma karşı mücadeleyi yükseltelim!

ATİK, Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlayan 2. Emperyalist Paylaşım Savaş'ının yıldönümü sebebiyle kutlanan 1 Eylül ‘Dünya Barış Günü’ne ilişkin açıklama yaptı.

Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlayan 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın yıldönümü sebebiyle kutlanan 1 Eylül ‘Dünya Barış Günü’ne ilişkin “Egemenlerin savaşı yıkımdır; yıkıma karşı mücadeleyi yükseltelim!” başlıklı yazılı açıklama yapan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Avrupa’daki yerli ve göçmen demokratik güçleri savaş ve yoksulluğa karşı birleşerek, sokaklarda ortak mücadeleyi büyütme çağırdı.

“Egemenlerin hem sebep oldukları hem de mağduru oynadıkları bu paylaşım savaşları, ezilenlerin cephesinde yıkımları da beraberinde getirmektedir. Emperyalist/Kapitalist sistem neden olduğu savaşların ardından, yine kendisinin oluşturduğu sayısız kurumlarla barış çığırtkanlığı yapmaktadır” ifadelerinin yer aldığı ATİK açıklamasında, gerçek barışın dünyada gericiliğin ve zorbalığın sahiplerine karşı verilecek devrimci savaşlarla geleceğinin altı çizildi.

Yerküremiz yine paylaşımın pençesinde

Açıklamada uzun dönemdir Ortadoğu’da yaşanan bölgesel savaşların artık Avrupa sınırlarına kadar ulaştığını hatırlatan ATİK, “Rusya’nın Ukrayna işgali sonucu AB devletleri taraf olmakla beraber, Ukrayna’ya askeri yardımlarını her geçen gün arttırmaktadır. ABD tarafından desteklenen bu süreç, “karşı kutubu” olmadığı iddia edilerek manevra alanı ve kabiliyeti daralan NATO’yu da esas aktör olarak tekrar sahneye almıştır. Bir yandan “barış” çığırtkanlığı yapan emperyalizm, hem Ortadoğu hem de Rusya işgali sürecinde binlerce insanın ölümü, milyonlarca insanın da yurtlarından olmasına neden olmaktalar. Tüm gerici devletler gibi “barış” söylemlerinde bulunan Faşist TC’de Kürtlere karşı yaptığı katliamlara Rojava üzerinden devam etmektedir. Son dönemde kimyasal silahlar kullanarak ne kadar “barışsever” olduğunu sahiplerine de göstermektedir” ifadelerini kaydetti.

Emperyalist savaş ve işgaller kitleleri yoksulluğa sürüklüyor

Kriz olgusunun artık giderek daha da sıklaşmasını savaş ve işgallerle aşmaya çalışan egemenlerin uyguladıkları ekonomik politikalar ile dünya halklarını giderek daha da yoksullaştırdığına dikkat çeken ATİK açıklaması şöyle devam etti:

“Özellikle toprağa bağlı üretimin işgal altında durma noktasına gelmesi, yeraltı kaynaklarının hoyratça kullanımı, doğaya karşı kar hırsı ile verilen büyük zararlar, iklim değişikliklerine neden olan sanayi üretiminin kontrolsüz bir şekilde yapılması yoksulluğa ve açlığa neden olmaya devam ediyor. Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin (ÇBYE) 2023 bültenine göre, 110 ülkedeki 6,1 milyar insanın 1,1 milyarı (%18’inden biraz fazlası) ağır çok boyutlu yoksulluk içinde yaşıyor. Her 6 yoksulun 5’i Sahraaltı Afrika (534 milyon) ve Güney Asya’da (389 milyon) bulunuyor. Yaklaşık 2,5 Milyar insan ise yoksulluk sınırının altında yaşamaya devam ettirilmek zorunda bırakılıyor. Almanya’da sosyal yardım kuruluşu da Paritätische Gesamtverband “eksik kalma” tanımı yaparak, 84 milyon insanın yaşadığı Almanya’da 14 milyon 100 bin kişinin yoksulluk sınırının altında olduğunu belirtti. Kuruluş, bu rakamı daha önce 13 milyon 800 bin olarak duyurmuştu. Fransa’da 5 milyondan fazla insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve bu sayı sürekli artıyor. AB devletlerinde yaşayan toplam nüfusun yüzde 17’sinin de yoksulluk sınırının altında olduğu belirtiliyor.”

Ortak mücadele çağrısı

Açıklamanın sonunda savaşların ve işgallerin sorumlusu olan sistemin dünya halklarına vereceği bir barışın olmadığını kaydeden ATİK, “Milyarlarca insanı açlıkla terbiye etmeye çalışan bu siteme karşı ATİK olarak, 1 Eylül’de Avrupa’daki yerli ve göçmen demokratik güçleri savaş ve yoksulluğa karşı birleşerek, sokaklarda ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu