Güncel

“Suzan, güçlü ve cesurdu”

H. Merkezi: 28 Ağustos 2009 tarihinde evine düzenlenen baskın, 4 günlük gözaqltı süreci ve ardından geliştirilen komplolarla tutuklanan İşçi-Köylü gazetesi Kartal Büro çalışanı, değerli yoldaşımız Suzan Zengin hapishane koşulları nedeniyle ilerleyen ve tedavisi engellenen hastalıkları ile 2 sene mücadele etmişti Bakırköy Hapishanesi’nde…

2 senenin sonunda hapishaneden çıktığında ise hastalıkları onu aramızdan almış; 12 Ekim gecesi Koşuyolu Hastanesi’nde yaşamını yitirmişti. Onun ölümünü “doğal bir ölüm” olarak karşılayamayız elbette! O devletin hapishanede izlediği sistemli katletme politikaları sonucu yaşamını yitirmişti.

Aradan tam 8 ay geçti. Ama bu süreç, ne ailesinin ne yoldaşlarının ne de sevenlerinin Suzan yoldaşa duyduğu özlemi azalttı.

Suzan yoldaşa duyduğu özlemi dile getiren bir tutsağın mektubunu sizinle paylaşıyoruz:

 


(…) Mektubunda, Suzan yoldaştan söz ediyor, sizde bıraktığı derin ama unutulmaz izlerden bahsediyorsunuz. Evet, gidenler en güzel insanlarımızdır. Üreten, yaratan, değerlerimize değer katan, bize örnek olan insanlarımızdır.

Yazdıklarını okuduktan sonra bir duygu anaforuna kapıldım. Suzan yoldaşı düşündüm. Bakırköy Hapishanesi’ndeyken yazdığı mektuplarında hastalıklarından bahsederdi bazen. Canını sıktığını, işlerini engellediğini söylerdi. Hastane gidiş-gelişlerinde kelepçelerin sökülmediğini, muayene olmadan geldiğini anlatırdı. En sonunda bu engeli aştığını, kelepçeleri söktürdüğünü yazdığında bir çocuk gibi sevinmişti.

Suzan yoldaş hastalıklarından; bir sızlanma, bir yakınma biçiminde değil de daha çok devrimci çalışmalarına engel olmasından bahsederdi.

Çünkü hemen ardından çalışmalarına yine de devam ettiğini, planladığı gibi bitirebileceğini söylerdi. Benimle güncel konular üzerine konuşur, değerlendirmeler yapardı.

Çok garip değil mi?

Bunca acının içindeyken bile görevlerini aksatmadan yapabiliyordu. Demek ki halka olan sevgisini çektiği acılara rağmen esirgemiyor, onlara tüm benliğiyle kendisini sunuyordu.

O çok kutsal ve geleceği aydınlık bir davanın içindeydi. Ailesi onun yanındaydı, o da bunun farkındaydı. Bu nedenle o güçlü ve cesur bir yoldaştı.

(…)

Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishane’den bir yoldaşı

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu