GüncelManşet

667. HAFTA | “Kendi halinde ev kadınından hakikat arayıcısına dönüşen” Kiraz için soruldu “İsmail Şahin nerede?”

İstanbul: 667. kez Galatasaray Lisesi’nde biraraya gelen Cumartesi Anneleri, 20 yaşından bu yana Galatasaray Meydanı’nda iki çocuğuyla birlikte kaybedilen eşini arayan ve iç yıl önce kanser nedeniyle yaşamını yitiren Kiraz Şahin’i andı: “Bilirim kendi halinde bir ev kadınından nasıl bir hakikat arayıcısına dönüştüğünü. Bilirim seni öldürenin kanser değil acı olduğunu, haksızlık olduğunu. Sen de gittin ama bilmelisin ki meydandaki yerin hiç boş kalmayacak!”

Failler belli, kayıplar nerede” diye soran Cumartesi Anneleri 667. haftada da Galatasaray Lisesi önünde buluştular. Bu hafta 20 yaşından bu yana Galatasaray Meydanı’nda iki çocuğuyla birlikte kaybedilen eşini arayan ve iç yıl önce kanser nedeniyle yaşamını yitiren Kiraz Şahin anıldı ve Kiraz yerine soruldu: “İsmail Şahin nerede?”

“Galatasaray’ı kendime vatan ettim” diyen Kiraz Şahin’in bu umudunu gerçekleştiremeden üç yıl evvel yaşamını yitirdiği belirtilen eylemde “Kiraz Şahin Galatasaray’a 20 yaşındayken, biri 4 diğeri 1.5 yaşındaki iki çocuğuyla geldi. Kendi ifadesiyle yetkililerin vicdanındaki kabuğu kıramadı. Eşinden bir haber alamadan aramızdan ayrıldı. 667. haftamızda mücadele arkadaşımız Kiraz Şahin’in bıraktığı yerden ‘İsmail Şahin’e ne oldu’ sorusunu sormak için buluştuk” denildi.

 

“Zor zamanlardan geçiyoruz demeyeceğim”

İlk olarak HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu konuşarak “Zor zamanlardan geçiyoruz demeyeceğim. Zor zamanlara aslında bütün tarihimiz boyunca bir yerlerden başlamışız ve devam ediyoruz. Ama biz zor zamanları bir gün buraya serdiğimiz örtüler gibi yere sereceğiz ve dimdik, çok daha umutlu, çok daha güzel zamanları da yaşayacağız. Bunu hepimiz hak ediyoruz” dedi.

 

“Kiraz’cım acıların dindi mi? İsmail’ine kavuştun mu?”

Kerestecioğlu’nun ardndan kaybedilen oğlu Murat Yıldız’la yaşıt olan Kiraz Şahin’i hem evladının yerine koyan hem de mücadele arkadaşı olan Hanife Yıldız konuştu, “Bizim acımızın ne kadar taze olduğunu, rakamlar değişse de, 22 yıl geçse de acımız o kadar daha taze, acımız isyana dönüşmüş. İnsanlığını kaybetmişlerle vicdanını kiraya vermişler duysun diye söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz” dedi.

Kiraz Şahin ve İsmail Şahin’in annesinin de kayıplarının akıbetini öğrenemeden, adaleti görmeden yaşamlarını yitirdiklerini söyleyen Hanife Anne “Buradan onlara diyorum ki, sizler rahat olun, emanetlerinize biz sahip çıkıyoruz. Burada olmak benim için çok zor. Sizler belki toprağınızda, kayıplarınıza kavuştunuz, hasretinizi giderdiniz. Bizler ise halen yol bekliyoruz, bir adalet diyen çıkıp gelecek diye bekliyoruz” dedi.

“O hem arkadaşım oldu, hem kızım oldu” diyen Hanife Anne “Kiraz’cım acıların dindi mi? İsmail’ine kavuştun mu?” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

“Aklımızla, kalbimizle size dokunduk ve büyük hakikati öğrendik”

2014 yılında, AFSAD Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğraf Atölyesi tarafından hazırlanan Cumartesi Anneleri konulu bir çalışmanın da bir parçası olan Kiraz için atölye adına Mehmet Özer konuştu. Cumartesi Anneleri ve kayıpları karşısında saygı nöbetinde durduklarını söyleyen Özer “Aklımızla, kalbimizle size dokunduk ve büyük hakikati öğrendik. Soludukça bu hakikatin takipçisi olacağımıza, Kiraz kızkardeşin önünde söz veririz. Anısına saygıyla” dedi.

 

“Bilirim seni öldürenin kanser değil acı olduğunu…”

Özer’in ardından atölyenin bu çalışması sırasında 1 yıl boyunca Kiraz Şahin ile birlikte çalışan Özlem Ezler’in mektubu okundu. Mektup “Kiraz’a” denilerek başladı:

“Zorla kaybetme, tarihin en zalim suçlarından biridir. Mağduru sadece kaybedilen değil, kaybedilenin tüm yakınlarıdır da. Zorla kaybetme, insanı sevdiklerinden koparır ve yaşamdan. Geriye acı bırakır, öfke bırakır ama bir de mücadele bırakır. Alır bir kadını, hiç çıkmadığı mahallesinden Taksim’e, Galatasaray Meydanı’na getirir. Çok değildir istediği, kaybı bulunsun, en azından akıbetini bilsin, adalet yerini bulsun.

Bekler. Beklerken pencerenin demirlerine yasladığı kollarını sıkılı tutar. Beklerken de acısını, direnişinin bayrağı yapar. Beklerken kanser olur ve ölür.

Ah Kiraz’ım! Ne derindi acın! Ölüm o kadar acıtmazdı seni, bilirim. Bilirim nasıl beklediğini İsmail’i. Bilirim, iki çocuğunu da alıp, karda-kışta nasıl yollara düştüğünü. Bilirim, geçen yıllara rağmen kesmediğini umudunu ve aynı zamanda umutsuzluğunu, sesini duyurma çabanı. Bilirim kendi halinde bir ev kadınından nasıl bir hakikat arayıcısına dönüştüğünü. Bilirim seni öldürenin kanser değil acı olduğunu, haksızlık olduğunu.

Sen de gittin ama bilmelisin ki meydandaki yerin hiç boş kalmayacak, ta ki cezasızlık son bulana, failler yargılanana kadar!”

Mektubun ardından haftanın açıklamasını Aylin Hacaloğlu okudu ve “Kiraz Şahin’in bıraktığı yerden adalet istiyoruz! ‘İsmail Şahin’e ne oldu?’ sorusunu sormaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

 

{gallery}cumartesi anneleri 667 hafta{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu