GüncelManşet

Sıra Cebeci’de! Ya sonra?

Polis Cebeci’ye, yani okulumuza/yaşam alanımıza neden girdi ve bize azgınca saldırma cesaretini nereden buldu?

Evet, dün okulumuzda istisnasız her yer gaz bombasına boğuldu, arkadaşlarımız çeşitli şekillerde yaralandı, polisin girmediği/dağıtmadığı hiçbir yer kalmadı. Ülkemizin her yerinde olduğu gibi, devlet ve “güvenlik” güçleri muhalif bütün kesimlere azgınca saldırmakta, bundan en çok payı da üniversiteler almaktadır. Bütün üniversiteler gibi Ankara Üniversiteleri de son süreçte saldırıların hedefi olmaktadır. ODTÜ, Hacettepe ve şimdi de Ankara Üniversitesi…

 

Dün Cebeci’de ne oldu?

Ulusal bir bayram ve bir direniş günü olan Newrozu her yerde olduğu gibi Cebeci’de de kutlamak istedik. Ama bundan rahatsız olanlar hemen harekete geçtiler. Özel Güvenlik Birimi (ÖGB) Yurtsever öğrencilere bıçaklarla saldırarak etkinliği engellemeye çalıştı. Ancak bıçaklı, yumruklu saldırıya karşı etkinlik sahiplenildi ve saldırılar püskürtüldü.  ÖGB’nin ve onlara emri verenlerin hevesi kursağında kalsa da dışarıda bekletilen 10 otobüse yakın çevik kuvvet polisi, Rektörün izniyle okula girdi ve öğrencilere saldırdı. Birçok arkadaşımıza doğrudan isabet alınmış gaz bombaları gelirken, yüzlerce öğrenci yoğun gaz altında bırakıldı. Polis, yaralanan arkadaşlarımız için gönderilen ambulansların okula girmesine dahi engel oldu. Bize azgınca saldıran,
yaralayan, ambulansların dahi içeriye girmesine izin vermeyen katil polis şefi; Eğitim Senli ve demokrat hocalarımızın aracılığıyla bizlere, Newroz etkinliğini sonlandırıp, okulu terk etmemiz durumunda kendilerinin de okuldan çıkacaklarını söyledi. Her türlü saldırıyı gerçekleştirmiş olan polis, bizleri kendi okulumuzdan çıkmaya, okulumuzu bırakıp gitmeye zorlamaya kalksa da devrimci, demokrat, yurtsever öğrenciler olarak okulu terk etmeyi reddettik, asıl çıkması gerekenin üniversitelerde hiçbir şekilde bulunmaması gereken polisin olduğu belirtik. Okulda gaz bombası atılmayan yer, etkilenmeyen kimse kalmazken kapalı alanlar olan Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Merkez yemekhanede çok sayıda insan gaz içerisinde kaldı. SBF’de polisin saldırısını yoğunlaştırması ve devamlılaştırması sonucu öğrencilerin içerde kalmak zorunda kalmasını, burjuva-feodal basın ve Ankara Üniversitesi rektörlüğü “öğrenciler rehin alındı” diye açıkladı. Hâlbuki çatışmaları sürdüren ve saldırıları püskürtmek isteyen devrimci, yurtsever öğrenciler bütün öğrencileri okulumuzu sahiplenmeye çağırmış, saldırıdan herkesin en az etkilenmesi ve kimsenin zarar görmemesi için çabalamıştır. Bütün öğrencilerin SBF’den çıkamamış ve dakikalarca orada beklemiş olması polisin gaz bombalı saldırısı yüzündendir.

 

“Baskılar bizi yıldıramaz!”

Polis saldırısının bu kadar yoğun gerçekleşmiş olmasında; Yemekhane direnişinin bütün baskılara, tehditlere rağmen kararlılıkla sürdürülüyor olması da önemli bir neden olarak okunmalıdır. Okul yönetimiyle yapılan görüşmelerde polis “müdahalesinden” bahsedilerek, tehdit edilmediğimiz bilinmeyen bir durum değildir. Rektörlük polise, okula girmesi için verdiği izinle okuldaki fiili meşru direnişe de gözdağı vermiştir.

Saldırının ardından çok sayıda gençlik örgütünün katılımıyla Cebeci Kampüsü’nden Yüksel Caddesi’ne, yol trafiğe kapatılarak bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş ardından öğrenciler adına, olayları teşhir eden ve artan saldırıları kınayan bir açıklama yapıldı. Ayrıca Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi Rektörlükleri tarafından yapılan açıklamalarla, neden belirtilmeden okulların iki gün süreyle tatil olacağı duyuruldu. İki üniversitenin de aynı anda bu kararı vermiş olması, sistemli-ortak çalıştıklarının ve de polisle olan işbirliğinin göstergesidir. 

Bizler üniversiteler ve de öğrenciler üzerindeki planların farkında, saldırıların yoğunlaşmasının nedenlerinin bilincindeyiz. ODTÜ, Hacettepe, Osman Gazi, İstanbul Üniversitelerinde olduğu gibi yaşam alanımız olan Cebeci Kampüsü’nde polis terörüne izin vermeyeceğiz. Ve artan ÖGB-polis saldırısının diğer üniversitelerde de yaşanabileceğini billiyoruz. Tüm duyarlı arkadaşlarımızı artan saldırılara karşı sessiz kalmamaya, birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

 

(Cebeci’den bir YDG’li)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu