YGS ve LYS’de Artık Din Kültürü Dersinden Sorular Olacak
ÖSYM Başkanı Ali Demir YGS ve LYS sınavlarında 2013’den itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden de soruların geleceğini açıkladı.
Demir’in açıklamalarına göre Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden adaylara YGS’ de 5 ve LYS-4de de 8 soru yöneltileceğini söyledi.
Sakarya Üniversite’sinde yapılan ÖSYM durum analizi toplantısına katılan, ÖSYM Başkanı Ali Demir toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Sınavlarda adaylara, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yöneltilmesiyle ilgili düşünceleri sorulan Demir; 2013 ÖSYS kılavuzunun YÖK Genel Kurulu’nun kararı doğrultusunda hazırlandığını ifade etti.
Konunun temel bileşeni öğrencilerdir. Geleceğimizin şekillendiği bu sınavlarda, hayatımızı etkileyecek kararların alınması sürecinde hiçbir şekilde fikirlerimizin önemsenmediği bizleri, yok saydıklarının bir göstergesidir.
Kaldı ki zaten hiçbir mantığa oturtamadığımız üniversiteye giriş sınavlarına bir de din sorularını eklemeleri mantıksızlığın alasıdır.
Ortada toplumun farklı kesimlerinin bilmesi gereken veya gerekmeyen kendi kararına kalmış böylesi önemli bir konuda dini öğrenmeye zorlayan bir tavır vardır.
Din bireysel bir inançtır. Hiç kimsenin dini konularda baskıya maruz kalmaması gerekir. Sistem ise tam tersine işlemektedir. İnsanları din aracılığı ile bir arada toplayıp tek tipleştirmeye çalışmaktadır.
Günümüzde din çok farklı amaçlarda kullanılmaktadır. Peki dinin günümüzde kullanım amaçları nelerdir? Bu soruyu Başbakan’ın “dini bir nesil yetiştireceğiz” söylemi çok güzel açıklamaktadır. Yapılanlar önceden planlanmakta olan politikanın ilk adımlarıdır.
Dini, bir sömürü aracı olarak kullanan Başbakan’ın yaptıkları çok açık bir şekilde gözler önündedir. Liselerin, İmam Hatiplere çevrilmesi halkın isteği ile yapılan bir şey değildir.
Başbakan’ın yaptıkları, geleceğimizi karartmak daha doğrusu önümüze geleceksiz bir yaşam sunduğunu bir göstergesidir. Başbakan konuşmalarında İmam Hatip Liselerinin yaygınlaşmasının halkın isteği doğrultusunda faaliyete geçtiğini söylemektedir.
Ve bu açıklamalar birçok dini baskı altında kalmış kesimlere hitap etmektedir. Başbakan’ nın uyguladığı politikalarda dini, bir sömürü aracı olarak kullanması halkı kendi düşünceleri altında tek düşünce, tek tip insan yetiştirmesine yetiyor.
Eskiden insanlarımızda din çok daha farklı şeyler çağrıştırmaktaydı. Günümüzde iktidar ise halkın dini duygularını istismar ederek, bir şov aracı olarak kullanmaktadır. Örneğin; seçim zamanlarında Başbakan fakir olan köylere gidip köylülerin ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Evet bunu yapması çok güzel bir davranış.
Dikkat edersek Başbakanın yaptığı yardımları televizyona çıkıp kamera aracılığı ile insanlara göstermesi yaptığı şovların bir göstergesidir. Başbakan’nın bize ölçtüğü misyon ilkokuldan başlayarak geleceğimizi esir altına almaktadır.
Seçmeli ders adı altında bireyler daha kendini tanımadan dini bir sömürü aracı olarak kullanmaktadır. Seçmeli ders adı altında geleceğimizi köreltmeye çalışmaktadır.(Bir Ö-G okuru)
