Her geçen gün “iş kazası” adı altında işçilerin birer onar ölüme sürüklenmesi adeta normal bir durum olarak bizlere sunuluyor. İşçi cinayetlerini kabullenmeyelim, işçi ölümlerini sıradanlaştırmalarına izin vermeyelim…
AKP hükümetinin işçilerin ekonomik ve demokratik haklarına yönelik saldırıları pervasızca sürüyor. İşçilerin en temel hakları tek tek alındı. Kalan son hak kıdem tazminatı da yakın tarihte meclise getirilerek gasp edilmek isteniyor. Bir yandan en temel haklar hükümet tarafından budanırken diğer yandan “işçi cinayetleri” başta olmak üzere çalışma yaşamındaki ölümler adeta normalleştiriliyor.
Özelleştirme ile başlayan çalışma yaşamındaki güvencesizlik taşeron sistemi sonucu son 12 yılda 12.000 işçi hayatını kaybetti. 2014 yılı buna dâhil değildir. 2014 yılında Soma’da 301+ işçinin madenlerde ölümü sonucu AKP’nin, madenlerde çalışanlara yönelik torba yasa ile yasallaştırılan taşeronlaşma sonucu bırakalım iş güvenliğini ölümlerin ardı arkası kesilmiyor. Maden işçilerine yönelik iyileştirme olarak belirtilen düzenlemenin üzerinden fazla zaman geçmeden madenlerde yeniden ölüm haberleri gelmeye başladı. Bu durum bir kez daha yapılan düzenlemelerin kandırmaca olduğunu göstermiştir. Torba yasası ile maden işçilerini kapsayan ve çalışma koşullarını düzenleyen yasanın 18 işçinin Ermenek’te maden ocağında kalmasını engellemediği görüldü. Çıkan yasanın, taşeronlaşmayı yasallaştırarak Soma’da 301 madenciye birkaç aylık ücret vererek Soma madeninde bulunan taşeron şirketine para kazandırmak anlamına geldiğini bugün Soma işçileri haykırıyorlar.
Sadece son iki gün içerisinde Van’da, Antakya’da inşaatlarda işçiler öldü. Ostim’de daha önce yaşanan patlamalardaki ölümler sonrası ikinci patlamada 5 işçi yaralandı. Sultangazi’de 2 işçi İSKİ’de çalışırken yaralandı. Ve şimdi Ermenek’te 18 işçi göçük altında kaldı. İşçi cinayetlerine neden olan esas olarak patronların kar hırsı, daha fazla para kazanmak istemeleridir.
Şimdi yaşanan bu duruma karşı ayağa kalkma zamanıdır. Soma işçilerin haykırışına ses verelim. Ermenek’te yanan yüreklere yüreklerimizi koyalım. Öfkemizi örgütlü ortak mücadele ile haykıralım. Artık madenlerde göçük altında, inşaatlarda düşerek, organize bölgelerde patlamalar sonucu ölmenin kaderimiz olmadığını gösterelim.
Başta AKP olmak üzere bu duruma neden olan patronlara karşı ayağa kalkma zamanıdır. Bize ölümü reva görenlere karşı mücadele etme, isyan etme zamanıdır. Bulunduğumuz her yerde bu ölümlere neden olan patronlara ve iktidara karşı tepkimizi gösterme zamanıdır. Bulunduğumuz her yerde işçilerin çığlığını duyalım, isyanın sesini yükseltelim!
Devrimci Demokratik Sendikal Birlik
