DerlediklerimizGüncel

Nubar OZANYAN | 15 Ağustos uyanıştır!

Kürt’ün yüzlerce yıllık kölelik ve uyuyan dünyasına yapılan en etkili devrimci müdahaledir, 15 Ağustos. Özgürlükle ve aydınlıkla tanışmanın ilk fişeğidir.

Kürt’ün yüzlerce yıllık kölelik ve uyuyan dünyasına yapılan en etkili devrimci müdahaledir, 15 Ağustos. Özgürlükle ve aydınlıkla tanışmanın ilk fişeğidir. Aynı zamanda yüzlerce yıldır süren kölelik dünyasından uyanışın, ayağa kalkışın devrimci yürüyüşüdür.

Ağır baskı ve zulüm koşullarında imkansızlıklar içinde Ortadoğu’nun en zalim ve en gaddar devletine karşı başkaldırının adıdır. Çokları bu tarihsel başkaldırıya anlam veremedi. Toplumsal kalkışı doğru okuyamadı. Dipte biriken ve patlayan Kürt öfkesine doğru anlam yükleyemedi. Kürt’ün geri dönüşü olmayan intiharı olarak değerlendirdi. Eleştiriler, anlam vermemeler, ayak diremeler, karşı koyuşlar at başı gidiyordu. Hem hareketin içinden hem de dışından gelen eleştirilere karşı en anlamlı yanıt “silahların eleştirel gücü”ydü. Yanılgılı ve yanlış yaklaşımlara, değerlendirmelere hem gerilla hem de halk doğru yanıt verdi.

İlk kurşun, yüzyıldır biriken Kürt öfkesini ve devrimci iradesini açığa çıkardı. Bir kar topu gibi büyüyen, giderek çoğalan ve genişleyerek yayılan gerilla mücadelesi sadece Kürt halkına ilham kaynağı olmadı. Aynı zamanda Türkiye devrimci hareketine de moral ve ilham kaynağı oldu. O güne kadar özgürlük ve kurtuluş düşünü gerilla mücadele çizgisiyle hayal etmeyen, bu yoldaki yürüyüşe tereddütlü ve mesafeli yaklaşan birçok küçük burjuva devrimci hareket, eline silah alarak dağlara çıktı.

Kürt özgürlük mücadelesi hem Türk devletini oldukça zorladı hem de geniş bir Kürt halk desteğine sahip oldu. Ulusal özgürlük mücadelesi sadece bölge halkları üzerinde sarsıcı etki yaratmadı. Aynı zamanda dünyanın dört bir köşesinde gerilla mücadelesi yürüten güçler üzerinde de devrimci etkisi oldu. Yaklaşık kırk yıllık gerilla savaş mücadelesiyle gerillanın ve halkın yenilmez olduğunu dosta düşmana gösterdi. Bazı süreçlerde düşman tarafından vurulan darbelerin, gelişim süreçlerinde doğal olarak yaşanan sancı ve sorunların hemen gerilla savaşına yönelik bir güvensizliğe dönüşmesi yetersiz ve zayıf ideolojik/önderliksel temelden kaynaklıdır. Küçük burjuva merkezli bakış açısıyla yola çıkanlar, sorunları çözmek, yolu açmak yerine “bakın her şeyi denedik ancak gerilla savaşı ülkemiz koşullarına uymuyor?” düşüncesine varmaktadır. Ya da yaşanan herhangi bir askeri-örgütsel olumsuzluk/ başarısızlık karşısında hemen şehre giden yola bakmaktadırlar. Oysa Kürt ulusal özgürlük hareketi, dağlara yaslanarak dağa dayalı gerilla yaşamını ve mücadelesini esas alarak, halka ve ilkelere tutunarak dünyanın en gaddar ve acımasız ordularına karşı savaştı/savaşıyor. Gerilla savaşı kendi önderliğini yarattı. Devrimci önderlik ise gerilla savaşını büyütüp geliştirdi.

Gerilla savaşının en büyük yaratıcı tekniğinin insan olduğunu kırk yıllık savaş pratiğiyle bir kez daha ortaya koydu. “24 saat gerillacılık”, “her an gerillacılık” ilkesini en iyi şekilde uygulamaya çalıştı. Düşmanın teknik üstünlüğüne, sayısız savaş uçaklarına, keşif uçuşlarının çokluğuna karşı derin gizliliği esas alan, araziye uygun ince kamuflaj uygulayan, düşmanın onu görmek istediği zamanda değil, kendi istediği zaman ortaya çıkan gerillayı yaratmayı vazgeçilmez amaç haline getirdi.

PKK Yürütme Komitesi üyesi Murat Karayılan arkadaşın 15 Ağustos vesilesiyle yaptığı değerlendirme oldukça değerlidir. Eğitici ve öğretici olduğu kadar gerilla savaşına ait temel ilkelerin güncellenmesi-yenilenmesi olarak da bakmak ve anlamak gerekir. Murat Karayılan günümüzün gerillasını; uzmanlaşma, branş, tim tarzında hareket etmek, yeraltı yöntemini, tünelleri kullanmak, sırtını halka dayamak olarak tanımlıyor. Bu üç ayağın birlikte ve güçlü örgütlenmesi durumunda düşmanın tekniği-üstünlüğü boşa çıkarılabilir ve düşman alt edilebilir.

Kuzey’den dört parça Kürdistan’a yayılan özgürlük düşü ve iradesi, işgalci soykırımcı Türk devletinin saldırıları karşısında yenilmeyecek kazanacaktır. Komutan Agit şahsında gerilla şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. (18.08.2021, Yeni Özgür Politika)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu