GüncelManşet

(Çeviri) Demokratik Movadef Hareketi’ne Karşı “Büyük Terör” Operasyonu

Bu yılın Nisan ayında, iki yıl boyunca devam eden “Perseas” operasyonu Peru polis ve gizli servis güçleri tarafından Movadef demokratik kitle örgütüne karşı gerçekleştirildi. Peru’nun başkenti ve beş farklı bölgede 300 polis ve 47 savcının katıldığı operasyonda, ev ve kurum adreslerine baskınlar yapılarak aramalar yapıldı. Operasyonun hedefinde Movadef-Genel Af ve Temel Haklar Hareketi (Movimiento Por Amnistia y Derechos Fundamentales) bulunmaktaydı.

Gözaltına alınanlar arasında insan hakları mücadelesinde tanınan iki avukat olan Manuel Fazardo Kravero ve Alfredo Krespo ile ülke başkanının kuzeni olan Andeonların ünlü şarkıcısı Walter Wamala’da bulunmaktaydı. Gözaltına alınanlar; “yasadışı” Peru Komünist Partisi ve silahlı kanadı olan “Aydınlık Yol” örgütlerinin yasal kolu olduğunu iddia edilen bu örgüte katılmakla, 1992 yılında tutuklanan ve halen tutsak bulunan PKP önderi Guzman ve önderliğinin talimatlarını yerine getirmekle suçlandılar.

Guzman’nın hücresinde yapılan aramada ele geçirilen notlar, telefon takipleri ve dayanağı olmayan gerillanın Movadef örgütüne para desteği verdiği iddiaları kanıt olarak sunuldu. Gözaltına alınan avukatlar önceden Guzman’nın savunmasında yer almış ve avukat Krespo bundan dolayı uzun yıllar hapis yatmıştı. Hükümet ve basın “büyük terör operasyonu” için bayram ettiği sırada, diğer şehirlerde gözaltına alınanlarda, yoğun güvenlik önlemleri altında başkent Lima’ya getirildiler. Beyaz Saray basın temsilcisi, yaptığı açıklamayla Başkan Wamala’yı “teröre karşı verilen kararlı savaştan” dolayı kutladı.

Başkan Wamala’nın uzun süredir etki alanı genişleyen Movadef hareketine karşı saldırı hazırlığında olduğunun bilindiği bir süreçte, ortaya konan bu iddialar asılsız ve düzmecedir. 2008 yılında kurulan hareketin temel amacı tüm politik tutsaklara genel af sağlanması, siyasal ve insan haklarının savunulması ile devrimci sol hareket üzerinde uygulanan adı konmamış olağanüstü halin kaldırılmasıdır.

Süreç içinde kitleselleşmeye başlayan örgüt özellikle gençlik içinde gelişme sağladı. Amerika kıtasının en eski üniversitesi olan San Markos Üniversitesi’nde ve ülkedeki diğer 8 üniversite de kitlesel bir güce sahip olduğu düşünülmektedir. Hareket kısa zamanda, hareketten uzaklaşan eski devrimcilerde de güven yaratarak, onları toparlamayı başardı ve 2012 yılında seçimlere katılacak bir güce ulaştı. Seçimlere katılmak için 350 bin imza toplamayı başarmasına rağmen talebi seçim kurulu tarafından kabul edilmeyerek aday göstermesi engellendi.

İlk kez 2010 yılında seçimlere katılan hareket aday olarak eski tutsakları gösterdi ancak yeterli desteği bulamadı. “Genel Af” isimli bir dergi çıkaran hareketin bütün ülkede şubeleri bulunmaktadır. En güçlü olduğu alanlar ülkenin güney ve doğu bölgeleridir. Hareketin tüm üyeleri etkin olarak sosyal hareketlere katılmaktadır.

Ülkede yaşanan sosyal sorunlar, halkın tepkisiyle orantılı olarak hareketin gelişimi sağladı ve hükümeti önlemler almaya zorladı. Hareketin gelişimiyle beraber ülke içinden ve dışından “terörist”lerin Movadef aracılığıyla yeniden geri dönecekleri ve ülkeyi kan gölüne çevirecekleri yönünde, doğrudan hareketi hedef alan analizler yapılmaya başlandı.

Polisin verdiği bilgilere göre, hareketin “başının koparılması ve dağıtılması” hedefiyle gerçekleştirilen “Perseas” operasyonu polis tarafından Haziran 2012 yılında yapılan telefon dinlemeleriyle başladı. Atfedilen suçlamalara göre gözaltına alınan ve tutuklananlar 20 ile 30 yıl arasında cezaya çarptırılabilecek. Ülke içinde ve dışında ortaya konan tepkilere rağmen operasyon, Ağustos ayının başına kadar geçen süre içinde, eski general ve şimdiki devlet başkanı olan Wamala tarafından planlamıştır.

Ortaya konan deliller ise Ulusal Ceza Mahkemesi’nin üç üyesinin oy birliği ile yetersiz bulunmuştur. Karar sonrasında yargılanan iki avukatla bazı tutuklular serbest bırakıldı. Tutuklular şartlı tahliye edilirken soruşturmanın devam edilmesine karar verildi. Mahkemenin kararı hükümeti ve Wamala’yı öfkelendirdi ve mahkemenin üç üyesi de mahkemeden alındı.

Bu karalama kampanyası yürütenler için yıpratıcı oldu. Başarı olarak lanse edilen anti-terör operasyonun kanıtlardan yoksun, dayanaksız ve düzmece olduğu ortaya çıktı. Operasyonun tamamen siyasi olduğu çok açıktı. Hükümetin hukuk kararlarına müdahalesi, ülkede demokratik-sol harekete yönelik olağan üstü hal uygulamasının devam ettiğini gösterdi. Hapishanelerde PKP yöneticileri ve diğer tutuklular insanlık dışı koşullarda yaşarken, dışarıda ise sağ veya merkez sol yönetimlerinde ki hükümetler sosyal ve halk hareketlerini baskı ve terör ile sindirmeye devam ediyorlar.

İç savaş ve silahlı mücadelenin noktalanmasından yirmi yıl sonra, Movadef Hareketi hükümetin tüm kara propagandasına rağmen Peru toplumu içinde “Aydınlık Yol” hareketinin köklerinin olduğunu kanıtlıyor. Hareket, gerçeklerin arayışını sürdürmekte, gerçek tarihi yazmaya çalışmakta, yenilginin yarattığı yıkımı aşmaya çalışmakta ve esas olarak çağdaş sosyal ve siyasal toplumsal çelişkilere müdahale etmeye çalışmaktadır. Askeri yönetimin düşmesinden sonra iş başına gelen elitleri en çok endişelendirende budur.

* Makale 6/09/14 tarihli YKP (M-L) yayın organı olan Proletarya Bayrağı gazetesinden çevrilmiştir. 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu