Hint hükümetinin Hint vatandaşlarını geri getirme konusundaki ihmalkar tutumunu kınayın!
İnsanlığı yıkıma götüren emperyalistler arasındaki çelişkiler yoğun bir aşamaya ulaştı ve Ukrayna’ya yönelik savaş başladı. Rusya ve ABD’nin açıklamaları bunun burada bitmeyeceğini ortaya koyuyor. Partimizin Merkez Komitesi, dünyanın refahını isteyen herkesi kişiye savaşı durdurmak için sesini yükseltmeye çağırıyor.
Ülkenin tüm ezilen sınıflarını, kesimlerini, halkını ve demokratlarını, Hindistan hükümetinin Ukrayna’daki Hintlileri güvenli bir şekilde geri getirmek için her türlü önlemi almasını talep etmeye çağırıyor.
Rusya, Ukrayna’nın doğu bölgesindeki Donetsk ve Luhansk’ı bağımsız hükümetler olarak tanıdı ve buraya ordusunu göndermeye karar verdi ve bu da emperyalistler arasındaki siyasi, coğrafi ve ekonomik çekişmeyi açıkça ortaya koydu. Rus orduları sadece doğu bölgelerine girmekle kalmadı, Ukrayna’ya her yönden saldırdı ve şu anda da başkent Kiev’e de saldırıyor. Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra Avrupa’da ilk kez savaş tehlikesi bir kez daha ortaya çıktı. Bu gelişmeler Avrupa’yı, özellikle de Ukrayna halkını ciddi bir belirsizliğe sürükledi. Dünya genelinde borsalar çöktü. Ukrayna’da 20 binden fazla Hindistanlı ise çaresiz ve endişeli.
Ham petrol fiyatları varil başına 110 dolara kadar yükseldi ve birkaç gün içinde 150 doların üzerine çıkabileceği değerlendiriliyor. Ülkemiz ekonomisi bu krizden etkilenebilir. Benzin ve motorin fiyatlarının yanı sıra ayçiçek yağı, buğday, alüminyum ve metal fiyatları da yükselebilir.
Sovyetler Birliği 1991’de dağıldığında, ABD Rusya’ya verdiği sözü hemen ihlal etti ve NATO’yu genişletmeye başladı. 12 ülkeyle sınırlı olan ittifak 30 ülkeye genişletildi. Varşova ittifakı Polonya’sı, Romanya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’ı içine aldı. Ayrıca beş yıl sonra Estonya, Letonya ve Litvanya’yı kabul etti.
Bunlar Rusya’ya komşu ülkelerdir. Daha sonra 2008 yılında ABD, Gürcistan ve Ukrayna’yı NATO’nun bir parçası yapacağını ilan etti. Ukrayna NATO’nun bir parçası olursa, ittifak Moskova’dan 500 kilometrelik bir mesafeye ulaşacak. ABD’nin Ukrayna’ya füze konuşlandırması Rusya için çok tehlikeli olacaktır. Bu, Rusya’nın Karadeniz üzerindeki hegemonyasını etkileyecektir. ABD halen Ukrayna ordularına ve NATO ordularına eğitim ve silah vermeye devam ediyor.
Rusya, bu alanlardaki hegemonyasını sürdürmek amacıyla bazı agresif önlemlere başvurdu. Putin, 2008 yılında Gürcistan’daki iç çatışmalar sırasında orduyu gönderdi ve kontrolü altına aldı. Ukrayna’daki Kırım adasının ayrılıkçılarına askeri destek verdi ve Rusya’nın bir parçası haline getirdi. Rusya, Belarus ve Kafkasya’ya da müdahale etti ve Asya ülkelerindeki etkisini artırıyor.
Ukrayna, Çar döneminde Rusya’nın bir parçası haline getirildi. Ukrayna gönüllü olarak Sovyetler Birliği’ne katıldı. Sovyetler Birliği parçalandığında bağımsız bir ülke oldu. Bununla birlikte, Rus halkı Ukrayna’nın Doğu bölgesinde daha fazla sayıdadır. Bölgelerinin bağımsızlığı talebiyle silahlı isyan gerçekleştirdiler. Ukrayna ordusu onlara baskıcı önlemler aldı. Bu bölgeler Rusya’nın yardımıyla Ukrayna ordularına karşı savaşmaktaydı.
2014’te Ukrayna bu orduları durdurdu. Belarus’un Minsk kentinde iki taraf arasında bir anlaşma yapıldı. Ukrayna Minsk-1 anlaşmasına uymadı ve bu bölgelere bir kez daha saldırdı. İsyancılar Ukrayna ordularını yendi. Daha sonra Fransa ve Almanya araya girerek Rusya, Fransa, Almanya ve Ukrayna arasında Minsk-2 anlaşmasını yapıldı. Bu anlaşmaya göre Donetsk ve Lushenseev özerk bölgeler olacak ve kendi kendini yönetme hakkına sahip olacaktı. Ancak Ukrayna, NATO ülkelerinin yardımıyla bu ülkelerin özerkliğini tanımadı. Öte yandan NATO’ya katılma kararı aldı. Ardından şimdiki savaşı başladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının hemen ardından Fransa, Almanya ve İngiltere Rusya’ya hayati ekonomik yaptırımlar uyguladı. Almanya Kuzey Steam-2 boru hattını durdurdu. Bu, Rusya’dan Almanya’ya gaz ve petrol akışını durdurdu.
Batılı ülkeler, savunma sektöründeki ihtiyaçlar, Putin’e yakın bankalar ve milyarderler için ekonomik yaptırımların uygulandığını, ancak bunların sıradan insanlar üzerinde ağır bir yük olacağını belirtiyor. Böylece, batı ülkeleri Rusya’yı krize sokmayı planlıyor. Rusya ise, Çin’in yardımıyla ekonomik yaptırımların üstesinden gelmeye karar verdi.
Değerli halkımız!
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Rus emperyalistleri arasındaki rekabet sonunda savaşa yol açtı ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya halklarını ciddi zorluklara sürüklüyor. İnsanlık iki Dünya Savaşı ve soğuk savaşta barıştan mahrumdu. Milyonlarca halk savaş çılgınlığı yüzünden hayatlarını kaybetti. Mevcut savaş koşulları ve gerginlikler insanlığa ciddi zararlar veriyor. Boyunlarına kadar battıkları ekonomik ve mali krizin üstesinden gelmek için savaşlar yapıyorlar. Ekonomik, siyasi ve coğrafi hegemonya için çekişmeler sonunda savaşa yol açıyor. Tüm dünya halkları, emperyalistlerin insanlığa dayattığı savaşı kınamalıdır.
Rusya, Ukrayna’ya karşı savaşı durdurmalı ve ordularını Ukrayna’nın doğu bölgesinden çekmelidir. Ukrayna hükümeti derhal savaşı durdurmalı ve Minsk-2 anlaşmasını uygulamalıdır. Ukrayna NATO’nun bir parçası haline getirilmemelidir. Bölgenin tamamı silahsızlandırılmalıdır.
Hindistan hükümetinin ABD’nin liderliğinde QUAD* gibi askeri ittifaka üyeliği vardır. Rusya’dan füze sistemi almak için anlaşmış bulunuyor. Öte yandan, Ukrayna’da ise barış söz ediyor. Bu, savaş komplosunun üstesinden gelinmesine izin vermeyecektir. Tüm halk Hindistan hükümetinin QUAD’dan ayrılmasını talep etmeli. Ukrayna’da savaşın kaçınılmaz olduğu açık olmasına rağmen, Hindistan hükümeti Hint vatandaşlarına koruma sağlamakta başarısız olmuştur.
Hindistan hükümeti, bu koşullarda Hint vatandaşlarını destekleyen Büyükelçiliğini geri çekti. Air India’nın (bilet -ÇN) oranlarını üç kat artırdı. Hükümet, halkın kendi imkanlarıyla komşu ülkelere gitmesi gerektiğini ve oradan hava yoluyla nakledileceklerini duyurdu. Bu insanlar için çok zor olacaktır. Savaştan sonra alınan önlemler yetersizdir. Hindistan hükümetinin ihmalkar tutumunu kınamalıyız.
İşçileri, çiftçileri, öğrencileri, çalışanları, milletleri, dini azınlıkları, barışseverleri ve tüm halkı emperyalistlere karşı seslerini yükseltmeye, Ukrayna’daki savaşı derhal durdurmaya ve halkları, gezegeni ve dünyayı korumaya çağırıyoruz.
Abhay, Sözcü, Merkez Komite, HKP(MAOİST) 01-03-2022
* Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD), üye ülkeler arasındaki görüşmelerle sürdürülen Avustralya, Hindistan, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında stratejik bir güvenlik diyaloğudur. (-ÇN)
