Dünya

Kriz Fırsatçıları Afrika’da Gol Atamadı/Analiz

Mersin: Güney Afrika’da maden işçilerinin fitilini ateşlediği isyan dalgası, ülke genelinde hemen hemen her sektörde grev ve direniş olarak kendisini göstermeye başladı.

Büyük oranda ABD ve İngiltere ye ait sömürgeci şirketlerin kontrolünde olan maden sektörü, 10 Ağustos’ta yaklaşık 3 bin işçinin daha fazla ücret için iş bıraktığı Lonmin PLC madeninden başlayan grevin dalga dalga yayılması, daha fazla kâr dışında her şeye kapalı olan bu şirketleri büyük bir çıkmazın içerisine soktu.

Her krizi “fırsata” çevirmesini iyi bilen savaş fırsatçıları, maden işçilerinin kan, can pahasına girdikleri kararlı mücadele karşısında nevirleri dönmüş, sonucunda ise kendini bilmez, isterik ancak bizim çokça tanık olduğumuz ve bildiğimiz bir yol izlemiştir. Katliam!

Güney Afrika başkentine 100 km uzaklıkta Marikana’da bulunan İngiliz- Güney Afrika platin maden şirketinde 10 Ağustos’ta insanca yaşayabilmek için daha fazla ücret talebiyle iş bırakan maden işçileri, aynı gün hiçbir hak talebine tahammülü olmayan, emperyalizm güdümlü Güney Afrika polisi tarafından katledilmişti.

Güney Afrika polisi daha sonraki süreçte işçilerin geri adım atmaması üzerine 16 Ağustos’ta da benzer bir katliam gerçekleştirmiş, bu seferki işçi katliamının bilançosu 34 ölü ve 78 yaralı olmuştu. Emperyalist devletlerin tereyağlı ekmeğine bal çalmada yeminli olan G. Afrika devleti yaptığı bu katliamlarla yetinmeyerek katlettiği 34 işçi içinde greve katılan diğer 259 emekçiyi suçlayarak tutuklamıştı.

Hamuru bizim ülkemizde olduğu gibi faşizmle yoğrulmuş olan G. Afrika devletinin emperyalist şirketlere verdiği destekte, işçilerin kararlı, örgütlü direnişi sonucunda boşa düşmüş, Marikana Platin madeninde çalışan işçiler %11-22’lik maaş artışını kabul ederek grevi sonlandırmıştı.

Marikana’daki kazanım 100 binleri etkiledi

İşçilerin kararlı direnişleri sonrasında kazanımla sonuçlandırdıkları grev, bir taraftan Güney Afrika ekonomisinin büyük bir kısmını oluşturan maden işletmelerine yayılırken diğer taraftan, sistemden beklentisi olmayan binleri etkileyerek umut ışığı oldu.

Maden sektöründen yayılan direniş bu sektörde çalışan işçilerin %39’unu kapsayarak 75 bin işçi ile devam ediyor. Altın üretiminde önemli bir yeri olan, dünyadaki Platin rezervlerinin %80’ini elinde bulunduran G. Afrika, maden işçilerinin grevleriyle birlikte üretiminde %7’lik bir düşüş yaşadı.

Hemen hemen bütün maden şirketlerine yayılan grev ülkede bulunan birçok sektörü etkileyip, sisteme karşı direnişe davet ediyor.

Ülkede taşımacılık ve metal işletmeciliğinde hayat durma noktasına kadar gelmiş, Uluslararası otomobil devlerinden olan Toyota, grev nedeniyle 4 gün boyunca açılamamış, Petrol tekellerinden Shell ise “zorunlu nedenlerden” kaynaklı ellerinde yeteri kadar akar -yakıtın olmasına rağmen sevkiyatların zamanında yapılamayacağını duyurmuştu.

Son olarak da grevde olan maden işçilerine destek amaçlı Demiryolu- Liman işçileri ve Güney Afrika Belediye İşçileri Sendikası (SAMWU)’na üye olan 200 bin emekçi de greve ve kitlesel eylemlere hazırlanıyor.

Sendika ağalarının tüm engelleme çalışmalarına ve kara propagandalarına rağmen işçilerin grev, direniş ve isyanın hâkim olduğu G. Afrika’da Emperyalist şirketler ve onların beslemesi G. Afrika devleti kollarını yere salmış, ümitsizlik içerisinde girdikleri bunalımdan çıkışın hesabını yapıyor. Binlerce işçiyi işinden atıyor, yüzlerce işçiyi hapishanelere kapatıyor ve onlarcasını katlediyorlar.

İsyan ve direniş sesinin her geçen gün daha fazla duyulduğu Güney Afrika’da tanrısal adalete, göksel kudrete sahip olan Emperyalist devletlerin “ultra”lığının ayarı bozularak kısa devre yapmış, zora girdiği sömürgelerinde kirli tarihinden aldığı mirasla kana bulanmaktan çekinmemiştir.

Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da, Güney Afrika’da ve dünyanın birçok yerinde emperyalist devletler, yönetme sorunuyla karşı karşıyalar. Örgütlü güçler karşısında her yola başvurabilecek olan bu devletlerin tüm baskılarına rağmen işçi direnişlerinin büyüyor oluşu emperyalist devletlerin girdikleri çıkmazın derinleşeceğini bizlere gösteriyor. Dur durak bilmeden yayılan isyan dalgaları yeni zaferlerin iddiasını taşımaktadır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu