Güncel

Kadıköy’de coşkulu 1 Eylül mitingi

 

Kartal: 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından Kadıköy’de düzenlenen mitingde binler bir araya geldi. Binler; Kürt halkına yönelik baskıları protesto etti ve başta Suriye olmak üzere tüm Ortadoğu ülkelerinde yaşanan savaşlara dikkat çekti.

Kadıköy’de; Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Natilious önü olmak üzere 2 farklı kolda bir araya gelen binlerce kişi Kadıköy Meydanı’na yürüdü.

Yol boyunca coşkuyla halay ve zılgıt çeken kitle, Kürt halkına yönelik TC devletinin savaş politikası yürüttüğü, Kürt ulusunun siyasi ve askeri operasyonlarla zapturapt altına alınmaya çalışıldığı, Roboski gibi katliamların gerçekleştirildiği bir ortamda; 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde alanlara çıkmanın önemine dikkat çekiyordu.

Başta Suriye olmak üzere dünya üzerinde çatışmaların ve savaşların yaşandığı, emperyalizmin yerli uşaklarıyla birlikte bu kandan beslendiğine dikkat çekilen mitingde ayrıca Roboski’de yapılan katliam ve tutuklu gazeteciler de unutulmadı. Konu ile ilgili çeşitli pankart ve dövizler taşındı.

 

“Operasyonlara Son”

Partizan da mitinge “Kürt Halkına Özgürlük, Operasyonlara Son” pankartı ile katıldı.

Yürüyüş boyunca “Katil devlet hesap verecek”, “Biji biratiya gelan”, “Suriye halkı yalnız değildir”, “Kahrolsun emperyalizm, yaşasın mücadelemiz”, “Kahrolsun faşist Kemalist diktatörlük”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” vb. sloganlar atıldı.

Son yıllarda ilk kez 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılma kararı alan Partizan, miting öncesi yayınladığı bildiride “AKP hükümetinin; işçi ve emekçilere, Kürt ulusuna, ilerici, devrimci güçleri hedefleyen saldırganlığına ve yürüttüğü savaşa dur demek ve Suriye’ye savaş çığırtkanlığına karşı durmak için” 1 Eylül’de alanlara çağrı yapmıştı.

 

“Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı”

Kadıköy Meydanı’nda gerçekleşen miting ilk olarak saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından mitinge katılan çeşitli kurum, sendika ve oda temsilcileri birer konuşma yaptı.

Ardından HDK adına konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder “Barış diyen çözüm demek zorunda olduğu ünlerden geçiyoruz. Çözüm diyen müzakere demelidir. Müzakere diyen Kürt halkın siyasi önderi onur kıracı bir şekilde tecritte tutulan sayın Öcalan üstündeki tecrit kaldırılmalıdır. Bu kadar açık ve bu kadar yalındır” dedi.

 

“Savaş yokmuş gibi davranılıyor”

Önder’in ardından BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bir konuşma yaptı.

Bal demekle ağız tatlanmadığı gibi barış demekle de olmaz. Bugün Dünya Barış Günü ama hala yasta olan, cenazesi yerde olan insanlar varken, barışı büyük bir heyecanla karşılayamayız. Barış için mücadele etmek, çözüm için elinden gelen tüm gayreti göstermek barış istemektir” diyen Demirtaş “Ülkenin bir parçasında savaş yürüyor. Hükümet duyulmasın istiyor. Oradaki savaşı Edirne’deki, Kadıköy’deki duymayınca Şemdinli’de savaş yokmuş gibi geliyor. Biz ‘savaş var’ deyince kıyameti koparıyorlar. Bana yalancı diyene sesleniyorum. İnşallah sen haklısındır, savaş bu kadar derinleşmemiştir. Ama savaş bu kadar derinleşmiş ve sen halkından saklıyorsan tüm ölümlerin vebali Recep Tayyip Erdoğan’ın omuzlarındadır” dedi.

Suriye’deki savaşa da dikkat çeken Demirtaş, Hatay’daki kamplarda silahlandırılmış kişilerin eğitim yapmak üzere Türkiye’ye gönderildiğini belirterek, “Oy isterken ‘kanı durduracağım’ demedin mi? ‘Siz bana oy verin ben Roboski’de 34 çocuğu parçalayıp üstünü örteceğim’ mi dedin. Sana bu yetkiyi kim verdi?” diye sordu.

 

“Barış çığlığı atmaya geldik”

Miting sırasında biz de katılımcıların yanına giderek, 1 Eylül’de alanlara çıkmanın neden önemli olduğunu, neden katıldıklarını ve devletin politikalarını nasıl bulduklarını sorduk:

Songül Oktar

(BDP Beyoğlu İlçe Eş Başkanı)

– Bugün buradayım. Çünkü bugün 1 Eylül dünya Barış Günü olmasına rağmen hala savaş devam ediyor. Operasyonlar devam ediyor. İnsanlar kendi kimliklerini istedikleri için cezaevine atılıyor. Bugün insanlar hala tecavüze uğruyor, köylerinden kovuluyor. Ve Kürt halk önderi A. Öcalan hala tecrit altında! Bu yüzden biz de 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, savaş isteyen ve tüm bu olanları uygulamaya devam eden AKP’ye karşı barış çığlıkları atmaya geldik.

“Edî bes ê!”

Bilal Eskin

– Bugün buradayım. Çünkü bu dönem Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun barışa en çok ihtiyaç duyduğu dönem. Türkiye’de ve Ortadoğu’da kanlar dökülüyor. Yıllardır bedel ödeyen bir halkın evladıyım. Kürtler bugüne kadar binlerce evladını yitirdi. Artık buna “dur” diyoruz. Edî bes ê!

Hasan Yüksel

– Ben devrimci gelenekten gelen bir insanım. Geçmişten beri Türkiye’de halkların kardeşçe, eşit şartlarda yaşamasını isteyen biriyim. Dolayısıyla dünya barışının istendiği bir günde bu sorumluluk gereği buradayım.

 

Resimler için bakınız:

http://www.ozgurgelecek.net/resim-galerisi.html

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu