H. Merkezi: Şirnex’in Cizîr ilçesinde TC devletinin kolluk kuvvetlerinin saldırıları sırasında bodrum katında katledilen Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel‘in cenazesi, DNA örneği sonucu teşhis edildi.
TC devletinin ablukayla beraber gerçekleştirdiği katliam politikalarına karşı Cizîr’de 79 gün boyunca halk direniş göstermiş; yüzlerce kişi katledilirken yüzlercesi ise yaralanmıştı. Cizîr’deki görkemli direnişte bodrum katında katledilen Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel‘in cenazesinin teşhis edilmesinin ardından ailesinin Uludere ilçesinden yarın Cizîr’e gelerek cenazeyi teslim alması bekleniyor.
“Mücadelemiz birlikte büyüsün ki, diktatörlüğe son verelim”
Yüksel, 4 Ocak’ta gazetecilere şu değerlendirmede bulunmuştu: “Özellikle sabah 04.00-05.00 saatleri ile öğle saatlerinde bombardıman oluyor. Bombatarlar, havanlar, toplarla mahallelerimize saldırıyorlar. Bugüne kadar kullanılmayan ağır silahları halkımıza karşı kullanıyorlar. Halk üzerinde psikolojik baskı kurarak, göç ettirmek, mahalleleri boşaltmak ve yıldırmak istiyorlar.
Halkın, bu kadar yoğun saldırı ve ölümlere rağmen yüzde 60’ı mahallelerini terk etmedi. Mahallelerde güvenli yerlerde bombalardan, toplardan korunmaya çalışıyorlar. Bodrum katı varsa, oralarda kalıyor. Bir evde 4-5 aile barınmak zorunda kalıyor. Koşullarımız ağır ancak halkımız kendi evlerinde, mahallelerinde direnmekte kararlı.
İlçeyi terk eden yok. Köprünün karşı tarafında Konak Mahallesi var. Aileler ağırlıklı olarak oraya yerleşti. Cizre’de yaşıyorum. Özellikle belirtmek istiyorum ki; halk, mahallelerinde kalmakta kararlı. Bir yere gitmiyoruz, mahallelerimizde direniyoruz. AKP diktatörlüğüne karşı mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz, Türkiye’yi demokratikleştirme mücadelesidir.
Cizre’de tek bir kişi bile kalsa, mücadelesini sürdürecektir. Bundan herkes emin olsun. Tek bir kişi bile kalsak, diktatörlüğün karşısında duracağız. Biz Türk halkına değil diktatörlüğe baş kaldırdık. Hiçbir diktatör sonsuza kalmamıştır. Bizim yaşadıklarımızın benzerlerini Türk halkı Batı’da yaşıyor. Onlar da diktatörlüğün zulmü altında. Onlar da kendi hayatlarına sahip çıkarak, diktatörlüğe karşı mücadele etsinler. Mücadelemiz birlikte büyüsün ki, diktatörlüğe son verelim.“
