Manşet

Havacılık sektöründe kazan kaynıyor

 

Dünyanın hiçbir yerinde, havacılık sektöründe grev yasağı bulunmazken Türkiye’de bu yasak 11 Mayıs günü TBMM’nde onaylandı. Son süreçte sendikasızlaştırma saldırıları artarken, taşımacılık sektörü gibi ülke nabzını yakından hisseden, grev olduğu takdirde “yarı genel grev” hissiyatı veren bir alanda böylesi bir saldırı işin ciddiyetini bir kez daha hissettirmektedir.

Grev yasağının hemen ardından THY(Türk Hava Yolları)150 hava iş üyesi işçiyi işten attı. Hava- İş öncülüğünde Atatürk Hava Limanı’nda başlayan direniş devam ederken Özgür gelecek gazetesi olarak direniş yerini ziyaret ederek Hava İş Yönetim Kurulu Üyesi ve ayrıca Genel Mali Sekreter olan Eyüp Kaplan ile bir röportaj gerçekleştirdik.

-Öncelikle bu sürece nasıl gelindi kısaca anlatabilir misiniz?

Sürecin başlangıcı şöyle; bizim THY ile 18 aydır süren bir TİS sürecimiz var. Kaldı ki bu iş kanunu hükmüne göre bir TİS görüşmelerinin süresi 24 aydır. Yani 6 ay sonra THY bizimle tekrardan TİS için masaya oturmak zorunda kalacak. Toplu sözleşme süreci içinde arabulucu sürecine gelindi ki bu da son noktaydı. THY yönetimi talepleri kabul etmemenin yanında bizi de saf dışı etmeyi hedefledi.  Bu çapta süre giden tartışmalar ekseninde THY yolları Torba yasa içine Hükümetin de desteği ile Havacılıkta grev yasağı maddesi de eklettirdi. Muhalefet partilerinin itirazlarına rağmen bu yasa yıldırım hızıyla meclisten geçirildi.

-Havacılık sektöründe böylesi bir saldırıyı bekliyor muydunuz?

Aslında bekliyorduk. Özellikle sendika yasasının ardından böylesi bir saldırı kaçınılmaz görünüyordu ki daha da ileri de saldırıların boyutlanacağı kesin. Bu benim şahsi görüşümdür. Torba yasa ile birlikte saldırılarda artış olacağı, güvencesizliğin büyüyeceğini belirtmiştik.

-Ayrıca getirilen bu kanun teklifindeki grevi yasaklama maddesi başta ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri olmak üzere, Avrupa Sosyal Şartı, BM Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşmeyle birlikte Anayasa’nın 90. Maddesi’ne de aykırıdır. Bu anlamıyla bu yasanın Avrupa ülkeleri nezdinde kabul görmeyecek gibi görünüyor.

Elbette kabul görmeyecek yasa çıktıktan sonra bir burada 4 saat içinde bir eylem örgütledik. İnanın bu dört saatlik eylem burada bir kaos ortamının yaratılmasına yetide arttı bile. Ki biz bu eylemi haftalar, aylar öncesinden ayarlasaydık burası tamamen kilitlenirdi. Eylemimiz sonucunda 200 uçak seferi iptal oldu. Ayrıca bizim uluslar arası alanda bağlı olduğumuz ITF’inde örgütlü olduğu uçak firmaları da THY hizmet vermedi. Bu süre zarfında da, bu sorunların çözülmemesi halinde de hizmet vermeyecek.


-Sizin örgütlediğiniz eylem grev statüsüne giriyor mu? Sanırsam TİS görüşmeleri kapsamında 60 iş günü içinde bir çözüm sağlanmadığı halde greve gidiliyor. Sizin bu sürede örgütlediğiniz eylemin boyutuna baktığımızda bir grevin gücüne sahip bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Aslında TİS görüşmeleri kapsamında sizinde söylediğiniz kadarıyla 60 iş günü içinde greve gidiliyor ki bir zaten 18 aydır uyuşmazlıkla sonuçlanan bir TİS sürecinden bahsediyoruz.  Bu noktada bizim aslında bir grevimiz söz konusu değil. Bizim havacılık sektöründe çalışan arkadaşlarımız gerçektende büyük bir özveri ile çalışıyorlar ve çok yoruluyorlar. Son çıkan yasanın ardından arkadaşlarımız normal çalışma sistemine döndüler. Artık çok fazla yorulmadan çalışacaklarını ve emeğin karşılına göre hizmet vereceklerini belirttiler. Aslında 200 uçak seferinin iptal olmasına neden olan eylemin özelliği de buydu. Bir iş yavaşlatma değil. Sadece emeğin karşılığına göre bir hizmet.

Özellikle AKP hükümeti süresi boyunca yandaş sendikaların örgütlenme düzeyi oldukça arttı. Bunun son örneği de belediye iş kolunda yaşandı. Havacılık sektöründe böylesi bir süreç var mı veya bekliyor musunuz?

Şu an böylesi bir süreç yok. Zaten her şeyden önce yapmak istedikleri ülkenin can damarlarından biri olan taşımacılık sektöründen sendikayı silip atmak. Ancak AKP tüm alanlarda kadrolaşmayı ve örgütlenmeyi hedefliyor. Bu nokta bunlar böyle bir şey yapar. Bu açıdan kamuoyunun desteğine ihtiyaç var. Bu ise hükümetin teşhir edilmesinde önemli bir araç. Çünkü 12 Eylül darbecilerini yargılamakla övünenler,12 Eylül darbesi ürünü 2822 sayılı yasadaki grev yasaklarının daha ağır biçimini organize ediyorlar. Şimdi yeni ve akıl almaz bir yasak eklemektedirler.

-Kamuoyunun desteği nasıl? Türk- İş sanırsam bu konuyla ilgili şu ana kadar bir açıklamada bulunmadı.

Kamuoyunun desteği oldukça iyi TTB’den Odalara çeşitli sendikalardan partilere kadar birçok kesim eylemimize destek veriyor. Çeşitli demokratik kitle örgütleri de bu eylem sürecine dâhil olarak örgütlenme çalışmalarına destek oluyorlar. Son olarak Avrupa da liman işçileri eylemimize destek amaçlı bir günlük iş bıraktılar.  Yine RedHacker’lar da THY sitesini Hacklediler. THY bu yüzden de ciddi bir zarar gördü. Bu anlamıyla eylemimize olan destek bize umut veriyor. Ancak Türk-İş’in bu konuyla ilgili bir açıklaması bulunmuyor. Zaten böylesi bir şeyde beklemiyoruz.

-SGBP(Sendikal Güç Birliği Platformu)’nun bu süreçteki yaklaşımı ne oldu?

Bildiğiniz gibi bizde SGBP’nun bir bileşeniyiz ve platformun bu süreçteki tutumu direnişi güçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca yasa henüz Cumhurbaşkanlığından geçmiş değil. Geçmemesi için Cumhurbaşkanlığına bir yazılı metin ve dilekçe gönderdi platform. Ancak Cumhurbaşkanlığından da pek umutlu değiliz. Yasa buradan da yıldırım hızıyla geçebilir. Bu benim şahsi görüşüm. Platforma dönecek olursak son olarak; yasa meclise girmeden önce platform kimi sendika yöneticileri ve partilerle görüşmeler gerçekleştirerek yaya karşı koyuşu örgütlemeye çalıştı diyebiliriz.

-Taleplerinizi belirtebilir misiniz?

Hava-İş olarak bizim taleplerimiz açık aslında atılan arkadaşlarımızın işe geri alınması, yasanın geri çekilmesi ve TİS görüşmelerine tekrardan başlanılması.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Son olarak söylemek istediğim bu eylemin daha fazla destek bulması ve kamuoyunda bir ses getirmesidir. İşten atmalar konusunda ise havacılık sektöründe çalışan arkadaşlarımızın özel bir konumu var. Bu sektöründe girebilmek için ciddi bir eğitimden geçilmesi ve sertifika sahibi olunması gerekiyor. Ancak bu işten atmalarla birlikte hizmette de ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu