Güncel

PUSULA | Demokrasi mücadelesi siyasal iktidar perspektifiyle yürütülür

"Siyasal iktidar perspektifinden koparılmış bir demokrasi mücadelesinin savunucusu olmak sınıf bilinçli devrimcilerin görevi değildir. Sınıf bilinçli devrimcilerin görevi stratejik hedeflerine hizmet eden demokratik istemleri mücadelenin her aşamasında gündemleştirmektir."

Ulaşım, sağlık, barınma vb. haklar tüm halkın yaşamını sürdürebilmeleri için olması gereken en temel haklardır. Ama gelinen aşamada AKP-MHP iktidarının zam yağmuru altında milyonlarca insan bu temel haklarını kullanmakta zorlanıyor. “Müşteri” garantileriyle yapılan otoyol, köprü ve hava limanları vasıtasıyla AKP’ye yakın şirketlere milyarlarca lira aktaranlar, sorun işçi ve emekçilerin haklı taleplerine gelince bu talepleri karşılama yerine “bayrak-vatan-ezan” nutukları atıyor.

Genel anlamda tarif edecek olursak: “Devlet, bir sınıfın diğer sınıf üzerinde tahakküm kurma aracıdır”. Nitekim kapitalist-emperyalist sistemde burjuvazi, işçi sınıfının amansız sömürüsü üzerinden iktidarını sürdürmeye çalışır. TC gibi devletlerde ise bir avuç egemen sınıf dışında toplumun diğer tüm kesimleri yoğun sömürü altındadır. Demokratik hak ve özgürlükler yok denecek kadar azdır. Baskı ve sömürü üzerine kurulan sistem işçilere, emekçilere, kadınlara, LGBTİ+lara, doğaya, Kürt ulusuna ve azınlık milliyet ve inançlara düşmandır. Bugün AKP iktidarı şahsında olan da budur.

Devrimci ve komünistlerin temel görevlerinden biri bugün halk yığınlarının “Millet İttifakı” denilen burjuva kliğine yönelmesini engelleme yönlü devrimci çalışmalara hız vermektir. Her şeyden önce bu kötülüklerin kaynağı burjuva-feodal egemenlik sistemidir. Kapitalist-emperyalist sistem var oldukça zenginlikler mutlu bir azınlığın denetiminde olacaktır. Ve devlet denilen kurum da bu azınlığın çıkarlarını korumakla yükümlüdür. Doyasıyla karşımızda halkın çıkarlarını değil, bir avuç egemen sınıfın çıkarlarını koruyan ve bunun için halka her türlü eziyeti reva gören bir devlet gerçekliği vardır. Bu nedenle yoksulluğa, işsizliğe, açlık ve sefalete, ekolojik yıkıma vb. itirazı olan herkesin sistemle hesaplaşması gerekir. Bu ezenle ezilenlerin savaşımıdır.

Devlet ve devrim, demokrasi güçleri vb. kavramları tanımlamada anti-MLM anlayışların kitleleri olumsuz yönde şekillendirdiği bir süreçten geçiyoruz. Bu anlayışlar yığınların dikkatini siyasal iktidar bilinciyle anti-faşist, anti-emperyalist mücadeleye yöneltme yerine sistem içi mücadeleye hapsetmeye çalışmaktadır. Burada asıl olarak reddedilen sınıf savaşımıdır. Karartılmaya çalışılan devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesidir.

Elbette ki komünistler de reformlar uğruna mücadele ederler ama bu mücadeleyi iktidar perspektifiyle yürütürler. Çünkü iktidar perspektifi yitirildiği anda hiçbir kazanımın garantisi yoktur, dahası mevcut dinamik güçlerin zamanla çözülmesi de kaçınılmaz hale gelir.

Yine demokrasi mücadelesi devrimden menfaati olan güçlerle yürütülür. Dolayısıyla demokrasi mücadelesi deyince aklımıza devrimden çıkarı olan sınıflar gelmelidir. Sınıf savaşımında kimi koşullarda egemen klikler arasındaki çelişkilerden yararlanmak mümkün olabilir. Ama muhalefette olan burjuva kliklerini demokrasi güçlerinin bir bileşeni olarak görmek kabul edilemez bir durumdur. Bu yaklaşımda sınıfsal bir analiz yoktur. Bir hayduttan kurtulmak için diğer hayduta destek vermek devrimcilerin, komünistlerin işi değildir.

Koşullar ne kadar zor olursa olsun, kitlelere doğru mesajlar vermek, doğru hedeflere yöneltmek gerekir. Tehlikelere karşı kitleleri uyarmak, işçi ve emekçilerin sınıf düşmanlarını net ifadelerle ortaya koymak sınıf bilinçli devrimcileri görevidir. Sınıf bilinçli devrimcilerin demokrasi güçleri deyince tarif ettikleri şey devrimci demokrasi mücadelesinin ittifak güçleridir ve bu süreçte bu güçlerle kurulan ittifaklar anti-faşist mücadele için önemli ve anlamlıdır. Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi için gerekli ve zorunludur.

Aynı zamanda bu ittifak bileşenlerini daha da genişletmek için çaba sarf etmek gerekir. Diğer yanda faşist diktatörlüğünün saldırılarına karşı güçlü direniş mevzileri yaratmak lokal düzeyde süren direnişlere birleşik bir karakter kazandırmakla mümkün olabilir. Bu konuda ilkeli yaklaşımlar önemli ama daha da önemlisi yeri gelince daha esnek yaklaşımlarla direnişçi dinamikleri biraraya getirebilme başarısını gösterebilmektir.

Genel anlamda devrimden menfaati olan tüm sınıflar demokratik halk devrimi- demokratik halk iktidarı mücadelesinin özneleridir. Ve bu öznelerin öncüsü de proletarya partisidir. Siyasal iktidar perspektifinden koparılmış bir demokrasi mücadelesinin savunucusu olmak sınıf bilinçli devrimcilerin görevi değildir. Sınıf bilinçli devrimcilerin görevi stratejik hedeflerine hizmet eden demokratik istemleri mücadelenin her aşamasında gündemleştirmektir. Dahası böylesi bir yönelim içine girilmedikçe geniş yığınları örgütleyip zaferler elde etmek mümkün değildir. Tarihi tecrübeler bize hiçbir toplumsal devrimin tek bir çarpışmadan ibaret olmadığını, bilakis onlarca çatışmayı içerdiği gerçeğini göstermektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu