GüncelMakaleler

SÖYLEŞİ | “Batsın Böyle Devlet!”

“Batsın!” diyor depremzede son olarak. Öfkesinin hedefinde iki isim var. İkisi de 6 Şubat depreminin bir katliama dönüşmesinde büyük sorumluluğa sahip. “Devlet dediğin iki başlı kurt, havlıyor durmadan, biri Erdoğan biri Bahçeli!” diyor. Çevresindekilerin “İsim verme” uyarılarına da öfkeleniyor: “Benim bir canım var, Allah almadıysa bu devlet alamaz!”

Samandağ: 6 Şubat depreminin bu coğrafyada açığa çıkardığı devlet gerçekliğini, sesini duyurmak için mikrofonumuzu uzattığımız her insan adeta haykırıyor. Yaşadıklarından kaynaklı o kadar öfkeli ki herkes, bir depremzede; “Devlet dediğin iki başlı kurt, havlıyor durmadan, biri Erdoğan biri Bahçeli” diyor. Yakınındakiler “İsim verme” diye uyarınca da “Benim bir canım var, Allah almadıysa bu devlet alamaz!” diye onlara da tepki gösteriyor.

Herkesin evi gitti. Kışı burada ya çadırda geçireceğiz ya da bir yere sığınacağız. Ama buradan gitmeyeceğiz” diye söze giriyor depremzede. Deprem olduğunda günlerce enkaz başına arama-kurtarma gönder(e!)meyen devletin acılarını, öfkelerini, tepkilerini dile getirdiği zaman, utanmadan depremzedenin çadırına da el koymaya çalıştığı bugünlerde, bize konuşan bir depremzede: “Burayı, memleketimizi terk etmeyeceğiz. Gerekirse burada öleceğiz. Devlet ister yardım etsin ister etmesin” diyor.

“Bu saatten sonra gelecekse devleti istemiyoruz!

Devletten konu açılınca öfke zehir zemberek dökülüyor depremzedenin konuşmalarından… “Zaten kaç gün oldu, devlet bize el uzatmadı. Bundan sonra uzatsa uzatmasa ne fark eder! Üç gün boyunca burada cenazelerle, yaralılarla biz uğraştık. Devlet ne kepçe ne başka bir şey gönderdi. Bu saatten sonra gelecekse, o devleti istemiyoruz, gelmesin! Zaten onlar da burayı, bizi istemiyorlar. Devlet orada, devletliğinde kalsın, biz burada memleketimizde kalırız. Onlardan ne bir pirinç istiyoruz ne de su!” diyor öfkeyle.

Devletin acizliğinin ötesinde uyguladığı ayrımcılığın, halkı bile-isteye ölüme terk ettiğinin farkında A. Çünkü Nusayriler olarak bin yıldır yaşadıkları bu topraklarda egemenlerin her fırsatta onlara ayrımcılık yaptığını görmüş ve iliklerine dek yaşamış. Bu süreçte kiminle kardeş olduklarını da görmüşler bir kez daha: “Allah razı olsun, bize buraya yardım getirenlere… Burada en çok Kürt vatandaşlar yardım etti bize.”

“Bunlar ayrımcı devlet!

Depremzede, “Sen devletsen; sen Ankara’da devletsin, İstanbul’da devletsin, Samsun’da-Erzurum’da devletsin! Bunlar orada devlet. Bunlar ayrımcı devlet. Devlet dediğin ayrım yapmayacak” diye sürdürüyor sözlerini. “Alevi-Sünni-Ermeni olsun, Türk-Kürt olsun, hepimiz bir ülkenin vatandaşıyız. Sen bizi kabul etmiyorsan, çıkar Türk vatandaşlığından, biz sadece vatandaş kalırız!” diye devam eden depremzede, Antakya’nın yerle bir olduğunu ve bu yıkım döneminde devletin tavrının kendilerine özel bir tavır olduğunu sık sık vurguluyor.

Devamında da şunları ekliyor; “Almanya’dan, Azerbaycan’dan, İsrail’den buraya, Samandağ’a yardım geliyor. Bizim buralı iş adamları bize oralardan yardım gönderiyor ama bizim buradaki devlet o tırlara Antakya’nın girişinde el koyuyor! Biraz utanmaları olsaydı, bunu yapmazlardı ama utanma duyguları yok.”

“Bunlar iki başlı, biri Erdoğan biri Bahçeli!”

Depremzedenin tek öfkesi devlete değil. Yerel yöneticilerin de halk için değil, kendileri için uğraştıklarını anlatıyor: “Bizim buranın, Samandağ’ın belediye başkanını, milletvekilleri arıyor, diyorlar ki; ‘halkın durumu nasıl, baş sağlığı dileyelim’. Ama o ‘halkın bir sıkıntısı yok, benim acılarımı dinleyin’ diyor. Senin ne sıkıntın var, ne acın var! Ne bir yakının öldü ne evin yıkıldı. Hala mis gibi villada oturuyorsun. Elektriğin var, suyun var. Her gün duşunu alıyorsun. Bu millet nerede duşunu alacak? Bırak duşu, tuvaletimiz bile yok. Korona döneminde bile devlet, anca bir ayda bir hastane kurdu. Şimdi de kaç gün olmuş, Samandağ’a daha bir tuvalet kuramadılar. Ben daha bu devletten ne isteyeceğim! Gelmesin, batsın böyle devlet!

Batsın!” diyor depremzede son olarak. Öfkesinin hedefinde iki isim var. İkisi de 6 Şubat depreminin bir katliama dönüşmesinde büyük sorumluluğa sahip. “Devlet dediğin iki başlı kurt, havlıyor durmadan, biri Erdoğan biri Bahçeli!” diyor. Çevresindekilerin “İsim verme” uyarılarına da öfkeleniyor: “Benim bir canım var, Allah almadıysa bu devlet alamaz!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu