İstanbul: Cumartesi aileleri 568. buluşmalarında Rıdavan Karakoç’un akıbetini sordu. Galatarasay Lisesi önünde bir araya gelen aileler “Yine buradayız, yine üzgünüz” dedi.
Cumartesi Aileleri 568. buluşmalarında 21 yıl önce gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un akıbetini soran aileler, AKP Hükümetinin 3 maymunu oynadığını dile getirerek yaşanan katliamlar nedeniyle kendi acılarını unuttuklarını “Artık yeter” haykırdılar. Rıdvan Karakoç’un annesi Asiye Karakoç, yaşı ve yaşadığı hastalıklar nedeniyle yatağa bağlı yaşamak zorunda olduğundan eyleme gelemiyor. Asiye Karakoç’un hastalığından ötürü konuşamadığı ve hafızasını yitirdiği belirtilerek sadece “Rıdvan” ismini unutmadığı belirtildi.
“Kürtleri asit kuyularında bitiremediniz, o bodrumlarda da bitiremeyeceksiniz”
Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, eylemde ilk sözü alarak, T. Kürdistanı’nda yaşanan katliamdan dolayı “yine buradayız yine üzgünüz” diyen Tosun, yıllardır Galatasaray Lisesi önündeyiz kimse ölmesin, kayıpların failleri yargılansın diye oturduklarını belirterek 1990’larda insanların katledildiği asit kuyularının yerini bugün, bodrumların aldığını, yüzlerce insanın Cizre’de bodrumlarda yakılarak, kurşunlanarak katledildiğini söyledi. “Kürtleri asit kuyularında bitiremediniz, o bodrumlarda da bitiremeyeceksiniz” diyen Tosun, direnen bir halkın asla yok edilemeyeceğini belirtti.
Hanım Tosun’un ardından HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan söz alarak “21 yıldır bu ülkeyi yönetenlere Rıdvanlar, Hasanlar nerede diye soruyoruz, yanıt vermiyorlar. Çünkü verecek yanıtları yok” dedi. Devletin yok etme ve tasfiye etme yönetimini değiştirdiğini söyleyen Buldan, Cizre’de katledilen bir kadının sokak ortasında soyularak, cansız bedenine işkence yapıldığı ve bunun fotoğraflarının yayınlandığını hatırlatan Buldan, “Bir halkın onuruyla oynamaya kimsenin hakkı yok” dedi.
“Bu meydanın hesap soracağı katillerin, faillerin sayısı arttı” diyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Hepsinden tek tek hukuk çerçevesinde hesap soracağız” dedi.
“Acımı unuttum” diyen Rıdvan Karakoç’nu kardeşi Hasan Karakoç, şunları söyledi: “Bugün Rıdvan’ın öldürülüşünün yıldönümü değil, bugün günlerden vahşet, katliam, bodrumda insanların yakılması, vicdansızlık… Yüzlerce insanı bodrumlarda yakanlara lanet olsun, sessiz kalanlara lanet olsun. Sisteminize lanet olsun”
“Adaletin tecellisi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz”
Haftanın açıklamasını Mine Nazari okudu. T. Kürdistanı’nda yaşananları hatırlatan Nazari, bu cehennemin yalnız Kürtleri değil, herkesi yakacağına belirterek Cizre’de hiç bir yasal dayanağı olmadan uygulanan sokağa çıkma yasaklarında insanlığa karşı suçların işlendiğini belirterek, “Devleti yönetenlere hatırlatıyoruz; Cizre’de yaşananlar kolektif bilincimizde derin bir yara olarak yer alacak ve unutulmayacaktır. Bu derin yaranın sorumluları da tüm insanlık suçluları gibi lanetle anılacaktır. Uluslararası hukuk, insanlığa karşı suçları savaş zamanında dahi yasaklamıştır. Zaman aşımına tabi olmayan bu suçun emir vericileri, cesaretlendiricileri, uygulayıcıları yargılanmaktan kurtulamayacaklardır. Çünkü biz; cezasızlığın son bulması, gerçek adaletin tecellisi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
21 yıl önce gözaltına alınarak katledilen Rıdvan Karakoç’un hikayesini hatırlatan Nazari, kaybedilmesinden sorumlu olan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Başbakan Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile dönemin tüm yetkililerinin yargılanmasını istedi.
