Emek

DHL’ye sendika halaylarla girecek

İlmek ilmek işçi direnişlerinin örüldüğü ülkemizde sendikalı oldukları için işten çıkartılan ve 69 gündür direnişte olan DHL işçileriyle söyleşi yaptık.ÖG: DHL’den ve işçilerin çalışma koşullarından bahseder misiniz?

TÜMTİS İstanbul 1 nolu şube başkanı Ersin Türkmen: DHL Almanya Bonn merkezli küresel bir lojistik firması. 220 ülkede çalışması var. DHL’nin lojistik expres, kargo bölümleri ve depoları var. Global dediğimiz yani; hava, deniz ve kara taşımacılığı yapan bir firma. Ülkemizde de lojistik depoları var Biz de TÜMTİS olarak bu alanda örgütleniyoruz. İstanbul da toplam 12, Türkiye genelinde ise 39 deposu var. Ve bu depolarda binin üzerinde kadrolu çalışanın yanı sıra taşeron işçilerde var. Biz her iki alanda da örgütleniyoruz. Tabi taşeron şirket yine kendilerinin şirketi. İşçilerin çalışma koşullarından bahsedecek olursak;  Burada çalışan işçiler 7-8 senedir çalışan işçiler. 10-12 saat mesai olmasına rağmen fazla mesaiye kalıyorlar. Maaşlara yapılan zam yok asgari ücret artıkça işçilerinde ücreti artıyor. İşçilerin aldığı maaşlar 700 ile 800 TL arasında. Bir işçi hafta sonunu çalışmalı, günlük mesaiye kalmalı ki 1000 tl’nin üzerinde maaş alabilsin.

ÖG: Direnişin başlangıç sürecinden ve geldiği son noktadan bahseder misiniz?

Ersin Türkmen: DHL de çalışan arkadaşlara %5-6 zam yapılacağı söylenmiş itiraz edene de kapı önü gösterilmiş. Bu duruma itiraz eden işçiler sendikamızla irtibata geçerek bizle birlikte hareket etti. Arkadaşlarımız sendikaya üye olduktan sonra ilk olarak 4 kadrolu daha sonrada 5 taşeron işçisi arkadaşımız performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek işten atıldı. 7 arkadaşımızla burada üç arkadaşımızla da Gebze de direnişe devam ediyoruz. Direnişin geldiği son nokta ise; İçerde üye arkadaşlarımız var direniş sürerken Örgütlenme çalışmalarımız da devam ediyor. Direniş alanımıza sürekli destek ziyaretleri oluyor. Önümüzdeki günlerde uluslararası bir imza kampanyamız olacak. Tabi DHL’de boş durmuyor içerdeki üyelerimize sürekli baskı kurmaya çalışıyor. Ancak karalılığımız Mücadeleye başladığımız ilk gün ki gibi devam ediyor.

ÖG: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ali yılmaz: iki yıldır DHL’de depo elemanı olarak çalışıyordum. Performansımın düşük olduğu gerekçesiyle işten atıldım oysa performansım düşük değil işten çıkarılmadan önce 110 saat fazla mesai yaptım.

ÖG: çalışma koşullarınızdan ve örgütlenme sürecinizden bahseder misiniz?

Ali Yılmaz: Sabah 8 akşam 6 normal mesai saatlerimiz cumartesi pazarda izinliyiz ancak her seferinde fazla mesaiye kalıyoruz. Asgari ücret maaş alıyoruz ancak kimseye yetmiyor bu yüzdende mesaiye kalıyoruz. Üstelik hafta sonu izinlerimizi de kullanamıyoruz. Fazla mesaiyi dile getirdiğimiz zamanda kapı gösteriliyordu. Bizde bu durum böyle yürümez deyip 3 defa iş bıraktık. . Daha sonra sendikadan arkadaşlarında yardımıyla TÜMTİS’e üye olduk ve mücadelemize örgütlü devam ediyoruz. Sendikalı olduğumuzu öğrenen yöneticilerde ben ve üç arkadaşımı yanına çağırarak performansımızın düşük olduğunu gerekçe göstererek işimize son verildiğini söyledi. Oysa bir arkadaşımız daha iki ay önce üstün performans ödülü almıştı. Yani gerçek sebep bizim sendikalı olmamız. Daha sonra sendikadan ayrılın % 25 zam yapacağız açıklamaları da bunu gösteriyor. Şuan Kıdem tazminatımız yatırıldı ancak çıkışımızı imzalamadığımız için banka paramızı ipotekledi. İmza attığımız zaman sosyal hak talep edemediğimiz için imza atmadık.

ÖG: Direnişin geldiği son durumdan ve Direnişin size kattıklarından bahseder misiniz?

Ali yılmaz: Direnişe başladığımızdan bu yana çok baskı gördük. baskılar hala devam ediyor ama biz direnişimize devam edeceğiz. Etmesek zaten kimsenin yüzüne bakamayız. Özellikle içerdeki arkadaşlarımıza baskılar çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Sabah 7 akşam 7 buradayız ziyaretler oluyor moralimiz motivasyonumuz yerinde. Direniş bize emek mücadelesini, hakların mücadele ile kazanılacağını öğretti. Beraber çalıştığımız birçok arkadaşımızın dostluğunu öğrendik.

ÖG: Gazetemiz okurlarına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Ali yılmaz :Biz direnişteyiz ve destek bekliyoruz. Direnişte olan hiçbir arkadaşımız yalnız değil Antep deki arkadaşlarımızda, Hava-iş deki arkadaşlarımızda Togo ayakkabıdaki arkadaşlarımızda yalnız değiller.

ÖG: içerde çalışma koşullarınızdan ve direnişin başlangıç sürecinden bahseder misiniz?

Doğan: Ben yedi yıldır burada çalışıyordum. İşten çıkarılmadan önceki görevim depo şefliğiydi. İlk işe girdiğim zamanlar iyiydi ancak hayat şartları zorlanıp pahalılaştıkça maaşımız yetmez oldu. Çünkü her zaman bir pahalılaşma var ama gelirimiz hep aynı. İçerdeki çalışma koşulları Ali’nin bahsettiği gibi, yöneticilerin yapmak istediği şey ortada insanları fazla mesaiye zorlamak. Fazla mesaiye kaldığımız zaman ise sosyal faaliyete zaman kalmıyor. Her akşam 11-12 ye kadar çalışıyorduk. Her hafta sonu iş yerindeydik kesin. Böyle olunca ailemizin yüzünü göremiyoruz çalışmazsak ta olmuyor geçinemiyoruz. Her ay bütün arkadaşlarımız 100 saatin üzerinde fazla mesai yapıyor.

Direnişin başlangıcı; Bize çok fazla zam yapılmıyordu ancak bu sene çok farklı olacağını söylediler. Ancak yine % 5 zam yapılınca ve 4 arkadaşımız işten çıkarılınca diğer arkadaşlarımızda onları sahiplendi. İş bırakma eyleminde bulunduk. Daha sonra ise sendikayla görüştükten sonra üye olduk. Sonuçta işten çıkarıldık ve direniyoruz.

ÖG: direniş size ne kazandırdı?

Doğan: direniş bize emek mücadelesini insanların birbirine olan güvenini ve anayasal haklarımızı öğretti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu