Bağımsız Maden-İş Sendikası üyesi madenciler emeklilik hakları için Soma’da eylem yaptı. Düşük emekli maaşlarının insanca yaşanabilecek bir düzeye çekilmesini isteyen madenciler iktidara “ Madenciler yaşayamıyor, geçinemiyor, erken ölüyor, 2500-3000 TL ile ben geçinirim diyen çıksın meydana” sözleri ile seslendi.
“Çalışmak Zulüm, Emeklilik Ölüm” yazılı pankartla Soma ilçesindeki hükümet meydanında toplanan madenciler, attıkları “Ses Ver Ankara, Madenciler Ayakta”,”İnsanca Yaşamak İstiyoruz” sloganları atarak hükümete seslendi.
Türkiye Kömür İşletmeleri’ne(TKİ) ait madenlerden emekli olan bir madencinin 7 bin 500 lira civarında emekli aylığı aldığını ancak özel sektöre ait madenlerden emekli olan bir madencinin 3 bin ile 3 bin 400 lira emekli aylığı aldığını ifade eden Somalı madenciler, aradaki ücret adaletsizliğin düzeltilmesini talep etti.
“Köle gibi çalıştım, insanca yaşamak istiyorum”
Yürüyüş öncesinde açıklamada bulunan Uyar Madencilikte geçirdiği iş kazası sonucu sakat kalan mağdur maden işçisi İdris Sarıkaya, yıllarca madenlerde köle gibi çalıştığını, sakat kaldıktan sonra insanca yaşayacak bir emekli ücretinin olmadığını ifade etti.
Elinde mahkeme kararı olmasına rağmen hala tazminatının ödenmediğini söyleyen İdris Sarıkaya şu ifadelere yer verdi: “Önümüzdeki 2023 seçimleri var. Sık sık meclisimizde ‘Helalleşelim’ sözü dile getiriyor. Ben bir iş kazası geçiren 2 çocuk babası bir madenci olarak defalarca hakkımızı aramak için meclise gidip geldim. Ama hala hakkım verilmiyorsa, o zaman acının başkenti olan Soma’ya gelin de helalleşelim. 15 yıl boyunca hangi AKP Manisa milletvekili benimle gelip görüştü.
Haydi gelsinler görüşelim. Bu uğurda ölmek var dönmek yok dedik ve genel başkanımız ile bir madenci arkadaşımızı kaybettik. Tutmadığınız sözler için iki arkadaşımız hayatını kaybetti. Bu bir madenciye, bir emekçiye ve babaya yakışan hareket mi? Ben bir madenci emeklisiyim. Engelleyim. Yıllarca köleci gibi çalışıp, sonrasında insanca yaşamak istiyorum.
Bizim ülkemizde yabancı turistler cirit atarken, ben daha Antalya’nın yolunu bilmiyorum. Oralara gitmek bizimde hakkımız değil mi? Bize söz veren siyasetçiler hiç soğuk meydanlara oturup hak aradılar mı? Bize verilen sözler yerine getirilsin. Bir defa ölürüz, bin defa geliriz. Ama yolumuzdan dönmeyiz.
