H. Merkezi: TC ordusu dün AKP-CHP görüşmelerinin sürdüğü saatlerde Suriye’ye girdi. TSK’nın bu adımından hemen önce bir açıklama yaparak DAİŞ’le çatıştığı kimi cephelerden ayrıldığını açıkladı. Bu bölgelerin “Türkiye’nin güvenli bölge kurmak istediği alanlar” olması “danışıklı dövüş”ün yine devrede olduğunu gösteriyor.
AKP’nin ABD ile giriştiği işbirliği sonucunda koalisyona dahil olması ABD’nin bölge için planlarında elini güçlendirirken, AKP de Kürt alerjisine karşı Suriye’de “güvenli bölge” kurma kararını ABD’ye kabul ettirmiş görünüyor. Bunun için de vakit kaybetmeden adım atan AKP, MİT ile organize planlarını devreye sokmaya başladı.
“Kahramanlığı” kim kaybetmiş ki TC bulsun!
Dün AKP ve CHP’nin koalisyon görüşmelerinde parti başkanlarının bir araya geldiği “en kritik” toplantıya odaklanmışken “TSK Suriye’ye girdi” haberi arada kaynatılmaya çalışıldı. Oysa aynı saatlerde TC ordusu Bab El-Selamê Sınır Kapısı’ndan Ezaz bölgesine giriş yapıyordu. ABD-TC-MİT üçgeninde “Eğit-Donat” kamplarında yetiştirilen Türkmen çeteler (isimleri de manidar: “Sultan Murat Tugayı” ve “Fatih Sultan Mehmet Tugayı”) dün Ezaz’ın Kefferan ve Delha köylerine girdiler.
Hem de “kahramanca”!
Türk bayrakları ve söz konusu Türkmen çetelerin bayrakları ile süslenmiş otobüslerin yanı sıra doçka ve ağır makineli silah monte ediliş pick-up tipi araçlarla…
Ama…
El Nusra ile “danışıklı dövüş”
Ortada bir sorun var.
Çünkü TC’nin bu “kahramanlığı”, tıpkı içinde Süleyman’ın mezarının bile olmadığı Şah Süleyman Türbesi’nin Türkiye’ye taşınması sürecindeki gibi içi kof bir “kahramanlık”! YPG/J kontrolünde, onların açtığı koridor içerisinde çetelerden korunarak türbeye gidebilen TC yine benzer bir “kahramanlık” hikayesi yazıyor.
TC ordusunun, beslemesi Türkmen çetelerle birlikte girdikleri Ezaz bölgesi, ne hikmetse bir gün önce El Nusra çeteleri tarafından terk edildi. “Son durum değerlendirildiğinde, bize kalan tek seçenek geri çekilmek ve IŞİD’in kuzey Halep’teki cepheleriyle savaşılan bölgeleri bu bölgede savaşanlara bırakmaktı” diyen El Nusra’nın boşalttığı yerlere “kahramanca” giren TC ve çeteleri “danışıklı dövüş”ün nadide örneklerinden birini sergilemiş oldular.
Amaç elbette ki tek başına “kahramanlık” yapmak değil, Kürt düşmanlığı sebebiyle Rojava ile TC arasında kendi çıkarları için “güvenli bölge” kurmaya çalışmak… Bunun için de Türkmen çeteler bir araç olarak kullanılacak anlaşılan! O kadar Türkmen çeteyi boş yere “eğitip” “donatmadılar”!
