Makaleler

Kitle ilişkilerimiz ve örgütlenme üzerine

Bugün açısından halk kitlelerine devrimci politikalarımızı götürecek ve onları bu politikalar çerçevesinde eğitecek her türlü değişikliğe uyum sağlayacak kadro politikası izlemek durumundayız. Kitle tabanının darlığının, kitle bağlarının zayıflığının olumsuz sonuçları bahar sürecinde de karşımıza çıkmaktadır. İhtiyaçların yoğunlaştığı bu dönemde, hem siyasal çalışmalar hem de kitler çalışmaları dikkatlice titizlikle incelenmelidir.  İncelemeliyiz çünkü çoğu kez tartıştığımız kitle iletişiminde sıkıntılar devam etmektedir.

Geçmişten bugüne örgütsel siyasal çalışmayı kitlelere yönelik etkin bir çalışma olarak kavradığımız halde kitle bağlarımızı çoğaltıp güçlendirmekte yeterince başarılı olamıyoruz. Bu kitle bağlarımızın hiç olmadığı anlamına gelmemektedir. Ancak mevcut bağın kabul edilebilir olduğu da söylenemez.

Belirli bir alanda sürekli, sistematik ve planlı bir siyasal faaliyet demek, aslında çoğu durumda aynı kitleyle sürekli bir temas anlamına geliyor. Ancak mesele kitlelerle sürekliliğin nicelik tartısın ile ilişkilenmesi değildir. Mesele kitlelerle iletişimde niteliğin esas alınmasıdır. Kitle ilişkilerimizin kalıcılaştırılması kitlelerle sık görüşmeyle olacak değildir. Mesele örgütün ihtiyaçlarını kitleler ile kitlelerin ihtiyaçlarını da örgüt ile bütünleştirmektir. Bu noktada ise kadro politikası ön plana çıkmaktadır.

Kadro politikasının da örgütün ihtiyaç ve sorunlarının örgütlü faaliyetçilere taşınması ve çözüme seferber edilmesi ile olacaktır. Bu diyalektik ihtiyaçlar zincirinin ve bu deneyimin komünist parti tarihlerinde sıkça olduğu görülmektedir. Özellikle Maoistlerin kadro politikasının bu şekilde olduğu da gayet bilinmektedir.

 

Gülsuyu’ndan bir ÖG okuru

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu