GüncelManşet

Celal Doğan: “HDP’ye destek demokratlık görevidir”

İstanbul: HDP’de yeni bir isim olan fakat HDP’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesi kendisine uzak olmadığı için kendi deyimiyle “HDP’de ne yabancıyım ne yalnızım” diyen eski Antep milletvekilliği ve uzun yıllar Antep Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi yürüten Celal Doğan, “Eğer barışı egemen kılabilirsek, özgür yaşam egemen kılabilirsek benim HDP’de en büyük onur madalyam bu olacak” dedi ve HDP’nin Türkiye’de demokrasinin yeniden küllerinden doğup yeşermesini sağlayacağını söyledi. Doğan, “Bu demokrasi herkese lazım HDP’nin başarılı olması için HDP’ye destek bir demokratlık görevidir” dedi.

“Yeni yaşam” sloganıyla 7 Haziran seçimlerine hazırlanan HDP aday listelerini de geçtiğimiz gün açıkladı.  Sosyalistlerden, dini hassasiyetleri olan adaylara, eski AKP’lilerden birçok eski siyasetçiye Azeri’sinden Laz’ına birçok halktan ve inançtan temsilciye, kadın, gençlik temsilcilerine toplumun birçok kesiminden temsilcinin yer bulduğu ve “Türkiye’nin listesi” olarak nitelendirilen HDP listesinde dikkat çeken isimlerden birisi de eski Antep milletvekili ve uzun yıllar Antep Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi yürüten, 68 kuşağından Celal Doğan. 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde  HDP’nin Antep 1’inci sıra milletvekili adayı olan Celal Doğan, adaylığının açıklanmasının ardından ilk açıklamasını yaptı. HDP’de yeni bir isim olan fakat HDP’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesi kendisine uzak olmadığı için kendi deyimiyle “HDP’de ne yabancıyım ne yalnızım” diyen Doğan, seçimlerde HDP’nin başarılı olması için HDP’ye desteğin bir demokratlık görevi olduğunu söyledi.


“Barışı ve özgürlüğü hâkim kılabilirsek bu benim onur madalyam olacak”
Eski bir siyasetçi olan ve 68 kuşağının da önemli isimlerinden birisi olan Doğan, “Bizim arkadaşlarımız ‘Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği’ sloganını attılar idam sehpalarında. Biz bu kuşaktan geliyoruz. O yüzden HDP’ye yabancı değilim” diyor. Hem milletvekilliği döneminde hem de belediye başkanlığı döneminde Antep’e önemli katkıları olan Doğan, duruma mütevazı yaklaşıyor ve “Antep’te bir önemli şey yaptık. Ama bunları ben olmasam da bir başka fani de yapabilirdi” diyor. Kendisi için en önemli şeyin ise barışın ve özgürlüğün hâkim kılınması gerektiğini ifade eden Doğan, HDP’de bulunmasıyla ilgili ise şunu söylüyor; “Eğer barışı egemen kılabilirsek, özgür yaşam egemen kılabilirsek benim HDP’de en büyük onur madalyam bu olacak.”

“HDP’ye omuz vermek demokratlık görevidir”
Türkiye’deki mevcut siyasi durumun sürdürülemez olduğuna dikkat çeken ve yaratılan kutuplaşma ortamını “Artık gülmeyi unuttuk, sevmeyi unuttuk” diye özetliyor ve “Artık zıtlaşmaktan kurtulmak için geliyoruz” diyor. Zıtlaşmayı kutuplaşmayı daha da derinleştirmenin delilik olacağını ifade eden Doğan, HDP’nin iddiasına ilişkin ise “HDP’nin başarısı Türkiye’de demokrasinin yeniden küllerinden doğup yeşermesini sağlayacak” diyor. Bunun sadece Kürt halkı için değil tüm hakların ve kesimlerin yararına olacağını belirten Doğan, “Birlikte yaşama arzusu diyor. Bunu yapmamak için Türkiye’de deli olmak lazım. Gelin bu partinin barajı aşması Türkiye’de demokrasinin yeniden küllerinden doğup yeşermesini sağlayacak. Bu sadece Kürt halkına değil Türkiye’de herkesin ihtiyacı olan demokrasi eksiksiz uygulayacak bir anlayıştır. HDP’ye  omuz verilmesi bir demokratlık görevidir” diye konuştu.

“HDP’nin listesi Türkiye’nin asli kuruluşunda var olan bir ruh ve tablo”
HDP’nin toplumu en geniş yelpazede temsil etmeye çalışan milletvekili aday listesine de değiniyor Doğan ve listeyi, “Türkiye’nin asli kuruluşunda var olan bir ruh ve tablo” olarak değerlendiriyor.  Doğan, “Türkiye’nin asli kuruluşunda var olan bir ruh ve tablo. Baktığımızda asli kuruluşta bu kimliklerin hepsi vardır. Ancak bir kısmı eksikti. O da 1917 tehcirinde  Ermenilerin yaşadığı durumdan dolayı onları saymazsak, bahsettiğiniz unsurların tümü bu coğrafyada yaşıyordu. Bir kısmı fiilen aktif olarak kuruluşa katıldılar bir kısmı da prensip olarak o bölgede bulundular. O nedenle ortaya konulan resim cumhuriyetin temelinde var olan bütün halkların birlikte inşa ettikleri cumhuriyetin bir resmi olarak görmek gerekir” diye belirtiyor.

“HDP zenginliklerimizi güzelliklerimizi yeniden inşa etmek istiyor”
“Bu resim geçmişte başardı” diyen Doğan, Türkiye’de Ermenilerin, Musevilerin, Êzidilerin, Süryanilerin geçmişte yaşanan baskı politikaları sonucu nüfuslarının oldukça azaldığını fakat hala birlikte yaşadığımız belirtiyor ve ekliyor, “Bu ülkede Ermeniler vardı. Bu ülkede Museviler, Rumlar ve farklı azınlıklar vardır. Bunlar buharlaştılar mı? Demek ki buradan gitmesine sebep olan bir takım şeyler oldu ki bu ülkenin zenginliği olan kimlikleri kaybettik. Aslında biz zenginliklerimizi kaybettik, güzelliklerimizi kaybettik bu şekilde. O nedenle bugün yeniden inşa için HDP’nin ortaya koyduğu resim bu zenginliği yeniden inşa etmek içindir” diyor.
Doğan’ın AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönem söylemlerine ve Erdoğan’ın Başkanlık sistemi hayaline de eleştirileri var. “Devleti yönetenler büyük konuşmamalı” diyen Doğan, “Türkiye’de oyun içinde oyunu seven o kadar çok insan var ki. Genelkurmay Başkanı Kobanê’ye gittiklerinde orada PYD’nin katkılarını yok sayabildiği gibi PKK lafı geçtiğinde asla ve kata deyip zinhar diyen bir uzatmalı onbaşı gibi asla bir araya gelmeyecek bir zihniyetini ortaya koyuyor. Bu neyi gösteriyor: Bugün hükümet Öcalan ile adada görüşme yapabiliyor ama kana doymayan bir takım insanlar kandan prestij elde edenler ‘Asla bir araya gelemeyiz’ diyorlar. Çok büyük konuşmamaları gerekir. Geçmişte Kuzey Irak’ta bir Kürt devletinin kurulmasını savaş sebebi sayan milli güvenlik stratejisi bugün onların suratına kara bir leke olarak çarpmaktadır. Büyük laf edeceklerine geleceği görerek konuşmaların daha akıl karıdır” diyor. HDP’nin de barajı aşamayacağı yönünde bazı hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalara tepki gösteren Doğan,  “Türkiye’de HDP’nin barajı aşma konusunda önüne konulacak her engel yüzlerine tekrar çarpacaktır” diye belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarif ettiği başkanlık sistemine ilişkin ise Doğan şunları söylüyor, “Milletvekilini ben seçeceğim, bakanı ben atayacağım. Yargıyı ben atayacağım, meclisi ben feshedeceğim diyor. Erdoğan’ın Başkanlık modeli budur. Bunun adıl Türkiye’nin 80 yıldır emek verdiği parlementer demokrasiden -eksik ve gedikte olsa- geri gidip Baasçı bir anlayışa sürüklenmesidir. Basçı anlayış kimseye yaramadı.”
Çözüm sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Doğan, PKK Lideri Öcalan’ın 2013 ve 2015 Newroz’larında yaptığı çağrıları hatırlatarak, “Türkiye’ye HDP barış elini uzatıyor. Bu o kadar saygın bir şeydir ki ‘asla silaha dönmeyeceğim’ diye Abdullah Öcalan’ın mesajı var. Bir örgüt silaha dönemeyeceğim barışı savunacağım diyorsa bu eli havada bırakmak hiçbir demokrata, hiçbir insana hiçbir Müslaman’ın başvuracağı bir olay değil” diyor.
Doğan’ın yıllardır çalıştığı il olan Antep’e ve Anteplilere mesajı ise “Kaldığımız yerden hizmete devam” oluyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu