Manşet

Bu Bütçede Halk Yok!

Bu Bütçede Köylü Yok, İşçi Yok, Emekçi Yok, Öğrenci Yok, Kadın Yok…

Normalinde bir devletin bütçesi denilince akla eğitim, sağlık, iş, aş, gelecek gelir. Ama gel gelelim Türkiye’nin bütçesine. Yine adaletsizlik ve sömürü politikalarının kol gezdiği 2013 yılı bütçesi açıklandı. Bu bütçe ile devlet, sınıfsal tercihinin ve ülke kaynaklarının nasıl emperyalist güçlere ve rant mekanizmalarına aktarıldığı açıkça sergilenmektedir.

Sırf kamu geliri olarak kabul edilen işsizlik fonunun büyük bir bölümü GAP’a yatırım gerekçesiyle Hazine’ye aktarılıyor. Bunun çok az bir kısmı T.Kürdistan’ına yatırım olarak gidiyor, büyük kısmı borç, ödeme ve bütçenin en son yapılması gereken harcamaları için kullanılıyor.

Aynı zamanda 2013 bütçesine savaş bütçesi de diyebiliriz. En fazla kaynak askeri harcamalara, polis ve cezaevi hizmetlerine ayrılmaktadır.  Yoksuldan, emekçiden, köylüden vergi alınıyor ve bunlar da savaşa ayrılmaktadır.

Bu demek oluyor ki; ‘sen vergiyi ver gerisine karışma, ben canımın istediği gibi harcarım.’ Böylesi toplanan vergiye vergi değil, haraç derim ben.

Bütçede kadının adı bile geçmiyor. Kamuda kadın istihdam oranı sadece yüzde 34. Yine kamuda çalışanlar arasında üst düzey yönetici olarak çalışanlardan sadece yüzde 10’u kadın. Kayıt dışı istihdamın da yükü kadınların sırtında. 2008 – 2009 dönemine göre 2012’de kayıt dışı çalışmada 480 bin kişilik bir artış var.

Erkekler için aynı dönemde kayıt dışı 198 bin azalırken kadınlar için 678 bin artmıştır. Kadınlar açısından durumun bu kadar kötü olmasına rağmen, 2013 bütçesinde bu durumu düzeltecek hiçbir önlem alınmadığı görülüyor.

Sağlık konusuna geldiğimizde yine bizi şaşırmayacak bir tablo var karşımızda. Tamamen kamusal, parasız, devletin güvencesinde herkesin eşit bir şekilde yararlanabilmesi gereken sağlık hizmetlerinde; 2013 bütçesinde de devlet, özelleştirme ve ticarileştirme politikalarına hız kesmeden devam ediyor.

Eğitimde de bilhassa aynı şey geçerli. Eğitimin kalitesini artıracak bir eğitim bütçesi yok ortada.

Peki, köylüler nasıl bir pay alıyor bu bütçeden? Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın açıklaması şöyle: “Türkiye’nin nüfusu 74 milyon 700 bin kişidir. Bu nüfusun 17,3 milyonu tarımsal nüfustur. Yine Türkiye’de 2011 yılında istihdam edilen 24,1 milyon kişinin yüzde 25,5’ine tekabül eden 6,1 milyon kişi tarım sektöründe istihdam edilmiştir.

2011’de Türkiye’nin milli geliri 772,2 milyar dolar olup, bunun 61,8 milyar doları, yani yüzde 8’i tarım sektöründe gelmektedir.

Genel anlamda Türkiye’de fert başına milli gelir 10.469 dolardır. Tarımda ise bu rakam 3.602 dolar ile ortalamasının yüzde 34,4’üne tekabül etmektedir.” “Türkiye’de fert başına milli gelir 10.469 dolardır. Tarımda ise bu rakam 3.602 dolar.”

Bu verilere göre, köylü geliri kentli gelirinin üçte biri civarında yani 74 milyon insanın karnını doyurmak için çırpınan köylüler bu ülkenin en yoksulları oluyor.

Bu durumda en azından, üretimsizlikle ve borç batağında hacizle boğuşan üretici köylülerinin ve üretimin desteklenmesi için, bütçeden tarıma ayrılan payın, en azından tarım kanununun belirttiği kadar olacak şekilde yeniden belirlenmesi gerekiyor.

Ama nerdee, biz ne diyoruz, adamlar “neler yapıyor”. Kaldı ki daha çıkarttığı kanunu gerçekleştirmiyor.

Bütün ülkenin ununu, ekmeğini, şekerini, meyvesini, sebzesini üreten halkı doyuran köylüler, bütçeden tarıma ayrılan payın her yıl azalmasıyla birlikte; kuraklık-sel gibi doğal afetlerden dolayı, girdi artışları, kriz nedenlerinden ötürü ürünlerinin fiyatları sürekli düşerken maliyetin altına ürün satmak zorunda bırakılıyorlar. Zorunlu olarak yoksullaştırılıyor ve üretimden uzaklaştırılıyor.

Yani emekçi ve köylülere, bu işin sermaye kesimi bir şekilde bütçe yükünü aktarıyor.

Sonuçta, bu bütçe emekçilere sömürü ve yoksulluktan başka bir şey sunmuyor.

Eşitsizlik ve adaletsizlikten başka bir şey sunmuyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerini hiçe sayıyor. İşsizlik, güvencesizlikten başka bir şey sunmuyor bizlere.

Biz de tüm bu yapılan haksızlıklara karşı, sendikaları, demokratik kitle örgütleri ve halkı bu gidişata bir dur demeye çağıralım! (Mersin’den Bir YDG’li)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu