Kültür&Sanat

“Karakalpak Kızı” romanı üzerine…

Kalıplaşan bir düşünceyi yıkmak, kalıplaşma sürecinin maddi zeminini ortadan kaldıracak bir alt üst oluşu zorunlu kılar. Bu toplumsal anlamda bir alt-üst oluşturur. Verili koşullar devam ederken, kalıplaşan düşüncenin değişimi mümkün değil midir, sorusunu doğurur bu kanı. Cevabımız evet olursa diyalektik materyalizmin değişim yasasına aykırı bir cevap vermiş oluruz. Fakat hayatın akışı, toplumsal devinim, kalıplaşan düşüncelerin toplumsal alt-üst oluş sürecinde değiştiğini defalarca kanıtlamıştır.

Cinsiyet sorununda hakim olan düşünce, binlerce yılın birikimiyle genlerimize kadar işlemiş, kalıplaşmış düşüncelerin başında yer alıyor. Bir erkeğin kadın(lar) hakkındaki düşüncelerinin en açık ve yalın olarak görüldüğü yer, bir kadında herhangi bir nedenle karşılaştığı, ilişkilendiği andır. Bu an ortaya çıkan sonucun başlangıcı değil, bitişidir. Başlangıçtan bahsedeceksek, anı şekillendiren erkeğin eril zihniyetinde tanımladığı kadına bakış açısına yönelmek zorunda kalırız.

Bir erkek için cinsiyet sorunu kapsamında sorgulama genel kabul gören teorik ve politik düşüncelerden yola çıkarak sosyal alana, günlük yaşama doğru uzanmak zorundadır. Yaşanan sıkıntıların başında da sorgulama ya da soyutlamanın günlük yaşama in(il)ememesi geliyor.Bilinç düzeyi ne olursa olsun toplumsal cinsiyet sorununda cahilliğin başladığı nokta burasıdır. Teorik-politik soyutlamaların pratiğe yön vermediği zaman ahkam kesmenin ötesinde eril zihniyetin meşrulaştırılmasına hizmet edilen zamandır da. Meşrulaştırılan erk olarak erkeğin kadın üzerindeki iktidarıdır. Dokunulmayan, dokundurulmayan budur.

Duyguların en hassas olup yaşandığı paylaşımlarda dahi erkeğin dimağında hücum halde olan erk güdüsüdür. Gerici olanın bulunduğu ortamı gericileştirmesi gibi, erkin kölesi olan “özgür” erkek de kadını köleleştirir. Ezilenin ezen olmasının toplumsal yaşamdaki karşılığı erkeğin erk karşısında iğdiş edilmiş erkeklik-cinsiyet bilincidir. “Öğretilmiş erkekliğin” yarattığı kişisel ve kimlik ezilmesi doğrudan kadına, onun cinsel kimliğine yönelir.

Erkekler açısından farkına varılsın ya da varılmasın, kadına vurulan pranga günlük hayatın akışında gerçekleşir. Bir erkeğin duygu ve düşünceler bütünündeki değişimin hemcinsiyle karşılaştığında aldığı biçimle, bir kadınla karşı karşıya geldiğinde aldığı biçim arasındaki fark kadına vurulan pranganın ağırlığını oluşturur. Yaşamın her alanında bir kadını maruz kaldığı tavır ve davranışların, perde arkasında eril zihniyetin, erkin izlerini taşıdığı kimi pratikler de alenidir, kimi pratikler de daha gizli ve sinsidir. Bir ezen olarak erkeğin, kadın(lar)ı ezdiğini fark etmesi-anlaması, kalıplaşan düşüncenin günlük yaşamda aldığı biçimi sorgulamasıyla başlar. Bu da politik bilincin yükseltilip, iradi mücadelenin etkin kılınmasıyla mümkündür.

“Karakalpak Kızı” isimli roman, bu kapsamda sadece bir devrim-mücadele romanı değildir. Ataerkil zihniyetin en koyu biçimiyle görüldüğü Karakalpaklar’da cinsiyet rollerini, kadının ezilmişliği-yıpranmışlığı, erkeğe erki sağlayan gelenek, örf ve adetleri, törenin prangalarına, toplumsal ahlakın bizzat ataerkinin kendisi olduğunu, erkeği ve erkek üzerinden kadının köleleştirilmesini, toplumsal cinsiyet sorununu irdeleyen bir romandır.

Toplumsal cinsiyet sorununda kalıplaşmış düşüncelerin günlük yaşamdaki görünümü, kullanılan dildeki pekişmesi, kadınları hapsetmesi biz erkekler açısından, kitap özgülünde yoğunlaşması gereken noktalar. Cumagül’ün yaşadıkları, iç dünyasındaki kırılma ve direngenlik Bolşevik bir devrimin neferi olana kadar ki toplumsal yaşam, eril zihniyetin erkin hakimiyeti, genlerimize işleyen eril zihniyetten farklı değildir.

“Karakalpak Kızı” içimizdeki değişik biçimlerdeki Turumbet’i yıkmanın, onu değiştirip dönüştürmenin bir aracı olarak, teorik ve politik sorgulamaların, oluşturulmak istenen farkındalığın günlük yaşama, sosyal alana yansımasında bir aracı olarak getirmek açısından öğretici bir romandır. (Bir ÖG okuru)

* Karakalpak kızı, Tulepbergen Kaipbergenov, Evrensel Yayınları

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu