Kartal: Komünist önder İbrahim Kaypakkaya ölümsüzleşmesinin 42. yılında, bugün Sarıgazi’de panel ve ardından yapılan yürüyüşle anıldı.
Munzur Kültür Derneği’nde Aysel Kaya, İbrahim Ünal ve Volkan Yaraşır’ın konuşmacı olarak yer aldığı panel saat 17.30’da, İbrahim Kaypakkaya şahsında tüm Mayıs ayı şehitleri için saygı duruşu ile başladı. Sinevizyon gösterimi ile devam eden ve ardından konuşmacıların söz aldığı panelde ilk olarak İbrahim Kaypakkaya’nın okul arkadaşı ve yoldaşı İbrahim Ünal konuşma gerçekleştirdi. Ünal, okul yıllarından itibaren tanıdığı Kaypakkaya ile anılarına değinerek başladığı konuşmasına İbrahim’i Türkiye Devrimci Hareketi’nde öne çıkaran başlıkları sıralayarak devam etti.
Ünal: “İbrahim bir milattır”
Ünal, “Türkiye’de devrimci önderlerin politik önderler olduğunu görüyoruz, İbrahim ise komünist önderdir” dediği konuşmasında İbrahim’in neden komünist önder olarak tanımlandığını şu şekilde açıkladı: “İbrahim’i komünist önder olarak tanımlamamız ülkenin ideolojik yapısını derinlemesine incelemesi ve Kemalizm ile ulusal sorun üzerine yaptığı tespitlerle alakalıdır”.
İdeolojik olarak bir toplumun değiştirilmediği durumda bir devrimin mümkün olmadığını belirten Ünal, Kaypakkaya’nın tam da bu noktaya değindiğini hatırlatarak “İbrahim bir milattır” dedi.
Yaraşır: “Kaypakkaya kızıl kelebektir”
Ünal’ın ardından söz alan Volkan Yaraşır ise, İbrahim Kaypakkaya’yı her ölüm yıldönümünde ikonlaştırmanın onun ideolojisini yaşatmanın önünde büyük bir engel olduğunu belirterek “Kaypakkaya sadece 90 gün süren direnişi ile anılamaz, onu düşünce sistematiğini anlayarak anmalıyız. Çünkü 90 günlük direnişi yaratan bu düşünce sistematiğidir” dedi.
Kaypakkaya’nın düşünce sistematiğini Mezopotamya topraklarındaki isyanlar, 60’lı yıllarda Türkiye’deki devrimci mücadelenin yükselişi ve dünya üzerindeki devrim dalgaları ile birlikte oluşturduğunu vurgulayan Yaraşır, Kaypakkaya’nın bütün direnişin olduğu her yerde olduğunu da ifade etti. “Kaypakkaya kızıl kelebektir” diyen Yaraşır, onun ateşin tam orta yerine atılarak mücadelenin büyümesinin önünü açtığını belirtti ve Aysel Kaya’ya sözü bıraktı.
Kaya: “Kaypakkaya ideolojisi günceldir”
Kaya, İbrahim Kaypakkaya’nın ideolojisinin güncel olduğunu belirterek başladığı konuşmasında onun ideolojisini anlamının pratiğe geçirmek ve üzerine bir şeyler katmakla alakalı olduğunu belirtti. “Dünün devrim mücadelesini göğüsleyenlerinin ideolojisini anlamak ve geliştirmek önemlidir” diyen Kaya, Kaypakkaya’nın kitlelere gitmekten hiçbir zaman vaz geçmediğini ifade ederek “O kitlelerin yıkım gücünü açığa çıkarmak için ısrarla kitlelere gitmiştir” dedi.
“Direniş, mücadele neredeyse Kaypakkaya oradadır” diyen Kaya, her zaman direniş ve mücadele içerisinde olmanın önemine vurgu yaptı ve “Kobanê’deki savaştan Renault işçilerinin direnişlerine eğer biz varsak bu ideolojiyi yaşatıyoruz” dedi. Panel salondaki dinleyicilerin soru ve yorumları ile devam etti ve konuşmacıların tekrar söz almaları ile sona erdi.
“Ser verip sır vermeyenlerin yolunda yürüyoruz”
Panelin ardından saat 20.00’da Vatan İlköğretim Okulu önünde Partizan’ın çağrısı ile bir araya gelen kitle Demokrasi Caddesi girişine yürüyüş düzenledi. YDG, AKA-DER, ESP, HDP, Halkevleri gibi bir çok kurumun da destek verdiği yürüyüşte “Ser verip sır vermeyenlerin yolunda yürüyoruz” pankartının yanısıra Mayıs ayı şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu dövizler ile İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafının bulunduğu büyük bir pankart açıldı; Yeni Demokrat Gençlik ise “18 Mayıs 1973, zindanda faşizmi yenmenin tarihidir! Hiç unutma, hep hatırla” pankartı açtı.
“Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Faşizme isyan, halka önder Partizan”, “İbrahim’den Mehmet’e selam olsun partiye”, “Yaşasın devrimci dayanışma” gibi sloganların atıldığı eylemde Mayıs ayı şehitlerinin isimleri sayılarak “yaşıyor” denildi.
Yürüyüş Demokrasi Caddesi girişinde sonlandı. İbrahim Kaypakkaya nezdinde tüm Mayıs ayı şehitleri için yapılan saygı duruşu ile devam eden eylemde Partizan adına Gülhanım Aslandoğan basın açıklaması yaptı. Aslandoğan, Mayıs ayının isyan ayı olduğu belirterek Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Haki Karer, Dörtler ve İbrahim Kaypakkaya’nın bu isyanın temsilcisi olduğu belirtti.
Aslandoğan, bu isyanın dünyanın dört bir yanında emperyalist-kapitalist sisteme karşı devam ettiğini “Baltimore’de siyahların öfkesi, Yunanistanlı emekçinin öfkesine karışıyor, Zeydilerin yüzlerce yıllık başkaldırısıyla buluşuyor, Rojava’daki direnişle yeni bir boyut kazanıyor” sözleri ile ifade etti.
Türkiye’de ise Gezi İsyanı ve Kobanê Serhildanı’nın egemenleri sarstığına vurgu yapan Aslandoğanj, HDP’ye yönelik ırkçı saldırılara da değinerek egemenlerin pervasızca saldırmalarının duydukları korkudan olduğu belirtti. Kaypakkaya’nın bugün Soma’da katledilen işçilerinin arkadaşlarının öfkesinde, her gün katledilen ve evlere hapsedilen kadınların; nefret saldırılarına maruz kalan LGBTİ’lerin direnişinde yaşadığını ifade eden Aslandoğan, 18 Mayıs’ta sokaklarda olma çağrısı ile konuşmasını sonlandırdı.
Eylem yapılan basın açıklamasının ardından sloganlarla son buldu.
